Keşkelere Değil İyikilere

Gündeme bomba gibi düşen Yusuf Şimşek’in karşılıklı sözleşme fesih işlemin ardından herkes gelmesini istediği isimleri birer birer sıralıyor. Ama hiç kimse iğneyi başkasına çuvaldızı da kendisine batırmıyor. Yönetim bile işin içinden sıyrılma derdinde.

Geçmiş haftalardaki “Yusuf giderse, Eto’o gider.” sözleri unutulmadı daha. Bedeli ne olursa olsun, teknik direktör değişikliği doğru bir hamle oldu. Çünkü teknik direktör değişikliğinde takım daha kötüye gidemez.

Eto’o gol krallığına giderken takım son on maçtır acı çekiyor. Ligin en çok gol yiyen beşinci takımı Antalyaspor maalesef. Yedi maçtır takımın başında olmayan ve lisanslarını bile tamamlamayan Antalya’nın çocuğu olan bir kimse, hâlâ takıma zarar vermediğini düşünüyor ki takımla sözleşme feshi halinde bile pazarlık yapabiliyor. Demek ki neymiş? Profesyonel bakış açısı buymuş.

O zaman da işin içine bir tezat giriyor çünkü profesyonel bakış buysa yönetim daha önceden neden masaya oturmadı? Belki yedi maç önce olsaydı bu ayrılık, takım şu anda dostumuz olan Akhisar Belediye ile UEFA’ya gitmek için mücadele verecekti. Belki daha kötü olacaktı. Düşünsenize daha ne kadar kötü olabilirdi zaten.

Mevcut kadroyu konuştuğumuz zaman takım oldukça kötü ve hak etmediği bir yerde. Şu andaki duruma bakıldığında, takım ikinci yarı kümeye düşmeye oynayacaktı muhtemelen. “Keşke”lerimiz değil “iyi ki”lerimiz çok olur önümüzdeki maçlarda inşallah.

Bazı fanatik taraftarlar gerekirse takımı Eto’o bile yönetsin diyor. Hem yönetip hem oynasın. Takım içinde ve sahada elinden geleni yapıyor zaten. Böyle fantastik düşünceleri bir kenara bırakıp biraz ayaklarımız yere bassın istiyorum. Endüstriyel futbolda böyle hataların yer olmadığı düşüncesindeyim.

Zaten kaynak bulmuş gözüken yönetim ilk yarı sonunda yıldız oyuncu transfer etmek istiyor. Bazı taraftarlar ise yıldız teknik direktör transfer edilsin istiyor. Ama bunun için şehir ne yapıyor? Takım ne yapıyor? Yönetim ne yapıyor? Eğer ciddi başarı isteniyorsa herkesin elini fazlasıyla taşın altına koyması gerekir.

Hoca değişikliği kesinlikle takıma olumlu etki sağlayacaktır. Mevcut yönetim de geçmişte yaptığı hatalardan ders alıp yoluna devam ederse en azından bu sene ilk on içinde yerimizi alacağımıza inanıyorum. Gereken tek şey takıma en azından üç maç bile olsa galibiyet serisi kazandırmak. Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecektir.

Antalyaspor eski Antalyaspor değil. Stat krizi ortadan kalktı bu sezon. Seyirci kitlesi de fena değil. Geçmiş yıllardaki sahipsiz imajı silindiği için teknik direktör bulmakta zorlanmayacaktır. Hatta seçerken zorlanacaktır diye düşünüyorum.

“Her zaman, her yerde en büyük akrep” sözündeki büyüklüğün ve birlik beraberliğin takımın ruhunu sahaya yansıtabilmesi dileğiyle iyi haftalar diliyorum.