Zarar Vermeme İlkesi
Semra Kuzucu yazdı.
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu’nun 9. haftasında Onvo Antalyaspor, evinde Galatasaray’ı konuk etti. Maalesef sahada ne yaptığını bilmeyen 11 Antalyasporlu futbolcuyu izledik. Yine aynı hikaye, Antalyaspor her zamanki gibi, kendisinden çok rakiplerinin yıldızını parlatmak için elinden geleni yaptı.
Bu hafta oynanan oyunu konuşmanın anlamı yok. Zira ne bir oyun ne de konuşulacak bir sistem vardı. Takımın içinde hocayı göndermek için dönen lobiler, Alex de Souza’nın sistemsizliği… Hangisini ele alalım?
Yıllardır İstanbul takımlarıyla oynadığımız her maçta benzer sorunları yaşadık, ama bu sezon bu durum iyice su yüzüne çıktı. Ne yaptığını bilmeyen ya da ne yapacağını bilmeyen yöneticiler…
Sağlık etiğinde çok sevdiğim bir ilke vardır: ZARAR VERMEME İLKESİ. Bu ilke, temelde kötü olan davranışlardan kaçınmayı ve hastaya zarar vermemeyi esas alır. Sizin şu anki varlığınız bile bu ilkeye ters düşüyor.
Kombineler konusunda sezon başlamadan önce yanlış bir strateji izlendi. Fiyatlar pahalı, erişim zor ve mantıksızdı. Kombineleri satmak için taraftarı cezbetmeniz gerekirdi; siz ise transfer yaparız, borç kapatırız umuduyla ütopik fiyatlar belirlediniz ama başarısız oldunuz. Zaten yaptıklarınız ya da yapmadıklarınızla Antalyaspor’a gönül veren taraftarları soğuttunuz. Her koşulda kombine alan taraftarlar bile bu sene kombinelerini almadılar, eserinizle gurur duyabilirsiniz.
Tribünlere ve localara İstanbul takımı sempatizanlarını doldurarak, Antalyaspor taraftarını 6222 sayılı yasa ile mi karşı karşıya bırakmak istediniz? Neden yeni Passolig kartlarına bilet satışına izin verdiniz? Neden güney kale arkasını Galatasaray taraftarına vermeyi düşündünüz? Neden güvenlik güçleriyle iş birliği yaparak Galatasaray formalı taraftarların Antalyaspor tribünlerine alınmasına müsaade ettiniz? Bunca kötü olay yaşandı, yine “bilmiyorum” diyerek sıyrılacak mısınız?
Sevgili yöneticiler, çocuklarınız Galatasaray maçında Icardi’nin önünde seremoniye katılsın diye mi yönetime girdiniz? İsim telaffuz etmeyeceğim, zaten siz kendinizi biliyorsunuz. Ailece Galatasaraylı iken küçük şirketlerinizin reklamını yapmak için yönetime girdiğinizi hepimiz biliyoruz. Ancak bunu gözümüze sokmanıza gerek var mı? Hiç mi utanmanız yok, hiç mi bu takıma gönülden bağlı taraftara saygınız yok? Bu, ekmeğini yediğiniz şehre ihanet değil midir? Unutmayın, istifa da bir hizmettir.