Panik Yok Bilen Çok

28 Ağustos 2023 10:30

M. Okan Okuş yazdı…

Yönetimi ve hocası geçen sezondan bu yana devam eden takımların ligin ilk haftasına kadar transfer işini bitirememesini hiç anlamamışımdır. Bir önceki sezonda takımın eksiklerini tribündeki seyirci de yönetim de hoca da görür. İki aylık sürede gerekli transferleri yetiştirip lige tam hazır şekilde giremeden kaybedilen puanlar, ilerleyen dönemde belki de ihtiyaç duyduğun puanların uçup gitmesine neden oluyor.

Kadro olarak bu sene çok değişim yaşadık. Transferlerin aktif olarak devam etmesi, takım oyununun yerleşmesinde geciktiriyor.

Geçen sezon sona erdiğinde bu sezona dair en önemli öncelik, iki santrfor almak olmalıydı. Potansiyeli iyi olmasına rağmen geçen seneki takımında sakatlık yaşayan Adam Buksa ve daha önce ligimizde oynayan ama yaz ayında takımsız olduğu için sezon başı hazırlık kampı görmeden takıma katılan Britt Assombalonga ile yola çıktık. Buksa ilk maçtan sonra ortada yok ve sezon boyunca ne kadar katkı alacağız, soru işareti. Britt’le de işimiz kolay değil, önümüzdeki haftadan sonra milli ara var. Umarım bu sorun hallolur.

Cuma günü İtalya’dan gelip cumartesi maça çıkan Dario Saric, Kaluzinski’nin sakatlığı sonucu oyuna girdi. İlk yarı şokunu atlattıktan sonra ikinci yarı daha derli toplu görüntü çizdi.

Takım olarak özellikle Bytyqi’den daha etkin faydalanmalıyız. Ama takım kadrosunun tam oturmayışı yüzünden sahada kendine pozisyon yaratmakta zorlanıyor. Son yıllarda seyrettiğim gerek top alması ve gerek kolay adam geçmesi ile göze hoş gelen bir isim.

Sahanın içi böyle, gelelim saha dışına…

Mart ayında kulüp başkanlığına gelen sayın Sabri Gülel, geçen hafta basın mensupları ile bir araya geldi. Onca basın mensubu içinden sanırım sadece Hasan Yavaşlar kayıt almış. Başkanın mart ayından bugüne kadar yaşadıklarını kendi sesinden dinledik. Antalyaspor’da 2015 yılından bu yana travmatik bir durum var. Hemen her sene ciddi mali sorunlar yaşıyoruz. Transfer yasakları geliyor. Bir şekilde bunlar hallediliyor ama borca dair kaotik durum hiç bitmiyor.

Gelirsizliğin yanında bir de ülke ekonomisindeki dövizin aşırı oynak yapısı oturduğu yerde borcu şişiriyor. Sayın başkan elinde Haji Wright kozu ile zorlu süreçleri aşmış,  Sezon sonu da denk bütçe beklentisini dile getiriyor. Kendisini tanımam. İstanbul’daki rahatını ve farklı şehirlerdeki iş yükünü bir kenara koyup altı aydır kulüp için uğraşıyor. Ha diyeceksiniz ki, para veriyorsa geri alacak. Türkiye son yıllarda dünyada eşi olmayan ekonomik bir durumdan geçiyor. Bugüne kadar Antalyaspor için harcadığı parayı piyasadaki getiri araçlarında kullansa idi, servetini beşe altıya katlardı. Maşallah, sosyal medyada görüyorum; içi boş eleştiriler, hemen istifaya çağırmalar derken içinde birazcık  heves bile varsa onu tüketmeye yeter. Bırakıp giderse Antalyaspor muhtemelen gene başkansız kalmaz ama ekonomik rahatlığı bulamadan da kalıcı başarı gelmez. Aynı cenderede döner dururuz.

Gelelim Nuri Şahin hocaya… İlk sezonundaki başarının ardından geçen sene sıkıntılı geçti. Dünya Kupası ve deprem sebebi ile dur kalk devam eden ligde öğreniyoruz ki, içerideki maddi sorunlar ve futbolcuların her an fesih ile boşa çıkabileceği bir sezonu geride bırakmışız. Bu şartlar altında ne futbolcu aklını sahaya verir ne hoca oyuncusundan istediği verimi alır.

Türkiye’deki taraftar profili her şeyi çok bildiğinden, onları tatmin edemezsiniz. Son şampiyon Galatasaray’ın hocası bile neredeyse her maçtan sonra yollanıyor. Nuri Şahin de yollanabilir,  böylece ara verdiğimiz şampiyonluklara ve büyük başarılara geri dönüş yaparız. Nasılsa kulübe ulaşabilenlerin hoca ismi vermesi gibi, benden haber bekliyor diyenlerle sosyal medyada büyük taktisyenlerden oluşan potansiyelimiz, Nuri Şahin gibi stajyeri cebinden çıkaracak çok insan var.