Ne Zaman Doğru Yolu Bulacağız?

14 Haziran 2023 12:00

M. Okan Okuş yazdı…

57. yaşımızı da ligde kalmanın tesellisi ile tamamladık.

2015 yılında Süper Lig’e tekrar çıktıktan sonra giderken gösterdiği davranışlarını tasvip etmesem de Samuel Eto’o transferi camiaya ve kente heyecan getirmişti. Ardından Nasri, Menez, Doukara, Haji, Fernando derken yıldız oyuncu eksiği çekmedik. Sekiz sezonda dört kez lig sıralaması, bir kez de Türkiye Kupası finali ile Avrupa şansını kaçırdık. Kaçırdığımız Avrupa şansının ortak perde arkası, maalesef sezon başı transferlerinin geç olması ve kupada da transfer yasağına yakalanıp elimizdeki Jahovic’i kaçırınca santrforsuz çıkılan final maçıydı.

Futbol, ortalama başarı için bile artık maliyetli bir spor. Her sene gelirler geriye giderken artan döviz kuruyla beraber ister istemez kadroda maliyetli oyuncu gereksinimi de olunca bu durum ekonomik açıdan kulübü çok zorluyor. Gelgelelim kadroda pahalı oyuncu olması demek, kulüpte ekonomik disiplinin kaçırılması anlamına gelmez.2015’te kulüp yüklü bir borcun altına girmişti. 2017’deki yıldız oyuncu sevdası ve önceki dönemlerden gelen borçlar derken inanılmaz bir borç konuşulmaya başlandı. Allah’tan Öztürk ailesi o borçları yüklendi de kulüp uçuruma yuvarlanmaktan kurtuldu. Sonrasında önce Mustafa Yılmaz ardından Aziz Çetin’in çabaları ile Nasri, Aatıf gibi ağır transfer cezasına neden olan borçların yanı sıra onlarca futbolcunun transfer engeline neden olacak ödemeler kısıtlı imkanlarla gerçekleştirildi. Bu çabaları her zaman takdir ettim.

Sezona girerken imkansız denilen Haji Wright ve Fernando’nun takımda tutulması, başarı olduğu kadar ister istemez ciddi mali yük oldu. Yönetim, kulübü sağ salim bir noktaya kadar getirip bıraktı. Şimdi bundan sonra hem başkan hem Nuri Şahin için diyeceklerimize gelelim.

Antalyaspor, son yıllarda fırtınasız ve kaos olmayan çok az gün geçirdi. Belki taraftar da konuyu kanıksadığından ötürü birileri çıkıp kulübü kurtarır deme yolunu seçti. Ama bu sezon sonu itibari ile yaşadıklarımız bambaşka. Şu an için borcun ne olduğu belirsiz. Kulübün bağımsız denetçi raporu nedense hala açıklanmadı. Anonim şirket ile dernek başkanlığı arasındaki çekişme, kulübün önünü kilitliyor. Gidişat öyle ki, siz bu satırları okuduğunuzda mevcut A.Ş. başkanı görevi bırakmış bile olabilir.

Gelelim Nuri Şahin’e… Dönemin yönetimi riske girerek ama bence o şartlarda doğrusunu yapıp takım kaptanını hoca yaptı. Geçen sene rüya gibi geçti. Ama sezon başından beri bazı şeylerin ufak ufak ters gittiğini hissetmeye başladık. Dünya Kupası, yaşanan üzücü deprem derken ister istemez futbol geride kalınca bunların yansıması tam olmadı. Sezon bitip de son yılların en pahalı kadrosunun başarısız olması, sorgulanmayı hak haline getirir.

17 Ekim 2022 tarihli yazımda “Nuri Şahin, Avrupa’da yetişse de duyguları ve yapısı ile bu sene klasik bir Türk insanı haline döndü. Atilla Vehbi Konuk Tesislerinde neler oluyor, bilmiyoruz. Ama hocada da geçen seneki enerji ve ışık yok. İçine attığı ya da aşamadığı ne varsa bunu kamuoyu ile paylaşmalıdır. Yoksa kendi kariyerine başlarken zarar verecek, bizler de üzüntülerimizle yaşamaya devam edeceğiz.” diye yazmıştım. Bu yazının üstünden tam sekiz ay geçmiş. Anlaşılan hoca kendi iç dünyasında yanlış bir sorgulama yaptı. Önce Lindeman takımdan ayrıldı, arkasından kadrodaki oyunculardan yeterli verim alınamadı ve birçoğunun yüzünü unuttuk. Ara transferde gelenleri anca maç sırasında yedek kulübesinde gördük. Maalesef hocanın egosuna engel olamadığı, davranış ve tavırlarının hem takıma hem kendine zarar verdiği ortada.

Kimin basiretsizliği, kimin hatası bilmiyorum. Ama kimse babasının hayrına bu takıma gelmiyor. İnşallah bu hataları transfer engeli yiyerek ödemeyiz.

Belirsizlik kangrene dönüşürse ilk yarı bitmeden lige havlu atarız. Kulübün hem yönetimsel hem teknik ekip düzeyinde değişime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Belki de kaybolan heyecan için her açıdan sekiz sene öncesine dönmek lazım.