Istırabın Bitmesine Son 180 Dakika

Antalyaspor takımı için sezonu Nuri Şahin ve Sergen Yalçın olarak ayıracağımız ve genel değerlendirme yapacağımız iki lig müsabakasının oynanmasını ve neticelenmesini bekliyoruz.

Bu sezon takımımız için hayal kırıklığı ve yol ayrımı olan sebeplerden başlayalım; sözleşmesindeki maddeye göre Borussia Dortmund’dan teklif gelirse kayıtsız şartsız giderim maddesini devreye sokan Nuri Şahin, skandal bir tepkiye imza atarak ülkeden giden Jehezkel, para ve ödemeler konusunda da aksamalara yol açan transfer tahtasını açamayan başkan ve yönetimi, havalimanında atkılar, çiçekler ve omuzlarda karşılanan Ali Rıza Sergen Yalçın olarak dört ana maddede toplayabiliriz.

Kırmızı beyazlı renklere gönül verenlerin çok yakından bildiği, sosyal medyadan spor sayfalarını takip edenlerin ve İstanbul medyasından dolaylı olarak herkesin bildiği konuları yazmak bizim için de yük olmaya devam ediyor. Nuri Şahin’den devir aldığı kadro ve oyun sistemi ile beş ve altı haftayı idare eden Sergen Yalçın maalesef üzerine koyamadan sürekli geriye doğru ivme ile takımı düşme hattının hemen üzerinde tuttu. Sonrasında güle oynaya bayram havasında ilk beşe girecek takımı ligde tuttum diye televizyonlarda röportaj verdi.

Şimdi içimizdeki ve tüm Türkiye’deki Beşiktaş trolleri adamın elini rahatlatıp devre arası oyuncu aldınız mı da sallıyorsunuz diyecekler. Evet oyuncu transferi ekonomik nedenlerden dolayı yapılamadı ve yönetimin başlı başına ayıbı olarak tarihe geçti ama hem hoca hem de kulübün başkanı ortak bir dille her iki tarafın da onayı ve bilgisi dahilinde yapılmadığını kamuoyuna açıkladılar. Ayrıca bu trollere Sami Uğurlu örneğinden yola çıkarak sezon başı düşmenin en büyük adayı olarak gösterilen, ligin en düşük bütçeli ikinci takımı olan Kasımpaşa’yı sessiz sedasız şu anda 52 puan ile ligin altıncı sırasına oturttuğuna dikkatinizi çekmek isterim. Yani sözün kısası sizin bir yapılanmanız, oyun şablonunuz, saha içinde A, B ve C planlarınız, taraftar ve oyuncu grubu ile sıcak bağınız varsa başaramayacağınız hiçbir zorluk yoktur. Bir de camiayı ve şehri sahiplenme duygusu çok önemli, demek ki Allah herkese nasip etmiyor!

Antalya şehri aslında bu tür teknik adamlar yerli ve yabancı dahil, yabancı oyuncular için çok ideal. Havalimanına gittiğiniz zaman günün her saati hatta yarım saatte bir, Avrupa’nın başkentlerine 3 saatte, İstanbul’a 50 dakikada hatta Kıbrıs’a 1 saatte rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda bu verilen rahatlıkla, iklim, şehrin cazibesi ve yaşam konforu maalesef bir müddet sonra Antalyaspor’daki futbolun bütün paydaşlarını etkiliyor. Hani bizde bir tabir vardır “Rahat batıyor” aynen öyle oluyor.

Sergen Yalçın çok önemli bir karar verip bunu da Pendik maçından sonra açıklayarak devam etmeyeceği medeni olarak, olması gerektiği gibi ve benim de takdir ettiğim gibi beyan etmiştir. Birçok Avrupa ülkesinde alışık olduğumuz bu durumun sezon bitmeden Antalyaspor’da yaşanması ilerisi için umut vaat edici bir durum arz etmektedir. Bundan sonra artık iş başkan Sinan Boztepe ve mevcut olmayan (!) yönetimin de gelecek sezon planlamasını bir an önce yapıp gerekli adımları ivedilikle atmaları gerekmektedir. Camianın ve taraftarın beklentilerini bir an önce karşılamalı ve açıklamalarını yapmalıdırlar. Çünkü buradaki en masum ve beklentisi en yüksek güruh taraftardır. Kayıtsız şartsız her ortamda içerde ve dışarıda takımı gönülden desteklemişlerdir.

Sezonun son kalan 180 dakikasını oynayıp ıstırap dolu perdenin kapanmasını bekliyoruz. Yeni hedefler, yeni teknik ekip, yeni oyuncu grubu ile başarılı bir takım izlemenin hayalini kuran taraftarın beklentilerini boşa çıkartmayınız.