Siyasetten Uzak
Birkaç tane gazetecinin yazmış olduğu köşe yazılarını gördüm maçın ertesi günü. Apar topar yazılmış saçmalıklardan oluşuyordu…
Çok yorulduk, çok yıprandık, çok üzüldük, çok hevesimiz kaldı kursağımızda… El üstündeydik ayak altına alındık, umutlarımız Avrupa olarak başladık ama dualarımız kümede kalmak içindi sezonun son kısmında. Ama bitti, sonunda bitti. Federasyonun “kimse gitmesin” tarih ve saati ile yayınladığı maç dışında bütün maçlarımızı tamamladık ve önümüzdeki sezon da Süper Lig’de olmayı garantiledik. Ama dedim ya en başta da; çok yorulduk.
Geçtiğimiz haftanın gündemi çok yoğundu, hepimizin malumu… Antalyaspor A.Ş. Yönetim Kurulu imzasıyla yapılmış talihsiz açıklama sonrasında taraftarlar maça kanalize olamadı elbette. Antalyaspor taraftarının, bazı tribün parazitleri hariç, keskin çizgileri vardır. Bu taraftar şehrine, vatanına, kulübüne ve Atasına dil uzattırmaz, uzattırmadı da. Gerek sosyal medyada verilen tepkiler gerekse de maçta İzmir Marşı’nı tekrar, daha yüksek sesle söyleyerek ortaya konan duruş mevzubahis olan açıklamayı yazanlara, yayınlayanlara bir ders verdi diye düşünüyorum. Atatürk hiçbir siyasete alet edilemez çünkü siyaset üstüdür, Antalyaspor da aynı şekilde.
Dediğim gibi, tribünde taraftarın yurdun düşman işgalinden kurtuluşunu anlatan bu destansı marşı tekrar dile getirmek gibi bir tepkisi oldu haklı olarak. Lakin birkaç tane gazetecinin yazmış olduğu köşe yazılarını gördüm maçın ertesi günü. Apar topar yazılmış saçmalıklardan oluşuyordu. Neymiş, Antalyaspor taraftarı İzmir Marşı söylediği için, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” dediği için takım maçı kaybetmiş. Neymiş, taraftar marşlarla takımın ahengini bozmuş, maçın kaybedilmesini taraftar umursamamış! Vallahi pes. O yazıyı kaleme alan kişiye tek bir cümlem var, ötesi ziyan olur: Atatürk’ün ismi yalnızca düşmanın konsantrasyonunu bozar, Antalyaspor futbol takımında da düşman yok Allah’a şükür.
Yenilgiye üzülmediği söylenen taraftar 16-17 saatlik yolları çekti mağlubiyet sonrasında şehre dönebilmek için. Bir hafta boyunca yas tuttu yeri geldi de bu taraftar sırf mağlubiyet yüzünden. Bu maçın kaybedilişi sonrası Osmanlıspor’un ve gerçek kardeş Akhisarspor’un maçlarını takip etti bu taraftar. Bu taraftarın kulübüne bağlılığını sorgulamak hiç kimsenin çapının yetmeyeceği bir durumdur.
Ayrıca başlıktan bahsettiğim gazeteciler sanırım maçı da izlememişler. Maç boyunca İzmir Marşı söylediğini yazmışlar taraftarı. Fakat ben maraton tribününde maçı takip eden bir taraftar olarak en az 45 dakika Selami Şahin’in 1997 senesinde çıkmış olan “Seni seviyorum anlıyor musun” şarkısının nakaratını marş formatında söylediğimizi biliyorum. Bunu duymayan, bilmeyen o maça gelmemiştir. Bilip de buna rağmen hâlâ öyle yazılar kaleme alıyorlarsa söylenecek hiçbir şey yok.
#BizAntalyasporuz