Pes Etmek Yok

Bu hafta Antalyaspor taraftarı için çok anlamlı, çok kıymetli bir maça sahne oldu. TFF’nin “kahvaltı sonrası” oynanmasını istediği, taraftarımızın büyük bir çoğunluğunun çalıştığı bir cumartesi günü 13.30’a maç koyan federasyona söyleyecek söz bulamıyorum. Buna rağmen takımımız günün, saatin, havanın, suyun önemi olmadığını, inancın verdiği cesaretle, yürekle bütün güçlerini harcayarak bize bir galibiyet daha armağan ettiler, kendilerine müteşekkirim.

Son dakikalarda attığımız golle hafızalarımıza kazınacak olan bu maçta aslında istatistik anlamında çok büyük bir baskınlık kuramadık. Pas sayılarında, ara pas, orta sayılarında rakibimizin gerisinde kaldık, rakamlar yakın da olsa. Fakat biz rakip ceza sahası ve çevresinde aktif olabildiğimiz için skora gidebildik, açık oyunda maçı domine ettik ve bu da bize galibiyeti getirdi. Kayserispor’un kısır hücumları da genelde savunma oyuncularımızın, özellikle bek mevkiinde oynayan oyuncuların hatalarından doğup tehlike yarattı. Sanırım rakibimiz maç saatine bizim kadar olumlu geri tepme gösteremedi.

Maçın en özel anı hiç şüphesiz Souleymane Doukara’nın Antalyaspor formasıyla ilk golünü bulduğu andı. “Kral öldü, işte yeni kral” dedirten bir performansla, rakibin savunma oyuncularına sürekli zor anlar yaşatıp fizik gücünü etkin biçimde kullanmasıyla taraftardan yüksek not aldı. Son dakikalarda bulduğu gol ile hem para için armayı satan ihtiyarın hatırasını yok etti hem de taraftarın gönlünde yeni bir sayfa açıp en başına adını yazdırdı. Muhteşem bir performans ile gelen hak edilmiş bir sevgiyle de taraftar tarafından onurlandırıldı. Ayrıca pozisyonun içinde olan ve asisti yapan Milan Jevtovic’in geri dönüşünden de oldukça memnunum. Skora katkısını görmek, hal-i hazırda yeteneğini hepimizin bildiği bu oyuncu için güzel bir gelişme oldu.

Bir diğer yeni transferimiz Hakan Özmert’in maçın başlarında oyuna pek adapte olamayıp birkaç sert müdahalede bulunduğunu görünce endişe etmiştim. Sandro gibi bir bombacı yüzünden sert müdahalelerden çekinen bir taraftar topluluğuna dönüştük. Fakat oyunun geri kalan kısmında daha derli toplu bir görüntü çizmesi ve attığı kritik paslarla benim gözüme girdi. Kendisinin bize verebileceği çok şey olduğuna inanıyorum.

Belirtmeden geçemeyeceğim, Nazım Sangare ve Emre Güral’ın sürekli yükselen formundan çok umutluyum. Antalyaspor forması altında çok fazla şans bulamamış Emre’nin ve kanat mevkiinde görmeye alışık olmadığımız Nazım’ın bu haftaki performansları bana büyük bir mutluluk verdi. Daha iyisini de yapabileceklerinden emin olarak bu gelişmeyi görmeyi dört gözle bekliyorum.

Yazımı sakatlığını yeni öğrendiğim ve çok üzüldüğüm kaptanımız Zeki Yıldırım’a geçmiş olsun dileyerek bitirmek istiyorum. Çok daha güçlü geri döneceksin büyük kaptan, her zaman böyle yaptın, yine yapacaksın. Bu takım, bu kulüp seninle daha güzel, seninle daha güçlü. Kendine dikkat et, tekrar geçmiş olsun.

#BizGerçektenAntalyasporuz
#KenetlenAntalyasporlu
#SadeceAntalyaspor