Nerden Nereye
Ulaş Kalkan yazdı…
Bu sezonu ben bir türlü içime sindiremiyorum. İyi izlenimi veren bir yönetim ile başladığımız bir sezondu aslında. Maliyeti düşük ya da bedelsiz oyuncuların yanına iki tane de ilk 11’in önemli ismi olacak kiralık oyuncu eklenen kadro sezona çok kötü başladı. 5 hafta galibiyetsiz seri sonrası ligin açılışından yaklaşık 45 gün sonra ilk galibiyetimizi elde edebilmiştik. Ama o zamanlar bu zamanlara hiç benzemiyordu.
Çoğunluğu bu sezon takıma katılmış bir kadroyla sezon başlangıcının iyi olmaması çok da sürpriz sayılmaz. Üstelik ilk beş haftadan sonra gelen 11 maçta sadece 2 mağlubiyet alarak da bu durumun alışma süreci olduğunu gözler önüne seriyordu takım. Fakat sonra her zaman olduğu gibi Antalyaspor gündemi yine flaş haberlere sahne oldu. Yönetim değişti, Nuri Şahin Borussia Dortmund ile anlaştı ve gitti. İyi giden bir şeyin başına gelmemesi gereken her şey gelmiş meğer de biz farkına varamamışız.
Bize Nuri Şahin yerine Sergen Yalçın vaat edilince, üstüne bu vaat fazlasıyla umutlanmıştık, keşke umutlanmasaymışız. Nereden bilelim Sergen Yalçın ve ekibinin dolgun olduğunu bildiğimiz maaşının yükünün altına giren yönetim ne hikmetse geleceği aylar öncesinden belli transfer yasağını kaldırmak için kılını bile kıpırdatmadı. Sergen Yalçın’ın söylediği gibi kendisi ve ekibinin maaşını tıkır tıkır ödeyen yönetim, futbolcuların maaşlarını geciktirme yoluna giderek zaten hedefsiz bıraktıkları takımın bir de sadakatine saldırıyor. Sezon sonu yolları ayıracağını söyleyen hocayı memnun etmek için elinden gelen yönetim, transfer yasağı kalkmadığı sürece elimizdeki tek opsiyonlar olan bu oyuncu grubunu memnun etmeyi aklına bile getirmiyor.
Güzel başlayan bu sezondaki umutlarımız önce transfer yasağı, akabinde de hocanın demeçlerindeki hedef belirleme sevdasıyla epey yara aldı diyebiliriz. Seneler evvel yine bir eski Beşiktaşlı Mehmet Özdilek, bundan çok daha iyi durumda olan ve ligin ilk yarısını ikinci bitirmiş takımımız için “Hedefimiz Kupa” demişti, o sezon da kupadan elendiğimiz gün ligde de pes edilmişti. Bu sezon da yine aynısı oldu. Fakat çok büyük farklar vardı, o sezonun sonunda Hasan Akıncıoğlu Antalyaspor Başkanlığı görevini bırakırken Antalyaspor’un yapılandırılmış vergi borçları haricinde hiçbir borcu yoktu. Hasan Akıncıoğlu yönetimi ceketlerini alıp kulüpten ayrılmışlardı.
Şimdi insan düşünmeden, kıyaslamadan edemiyor; öylesi bir refah ortamı oluşturup sportif başarısızlık sonrası bırakıp giden bir yönetimden bugünkü yönetime… Zaman çok hızlı değişti gerçekten. Eskiden bir hedef belirler, ona ulaşamazsan başarısız addedilirdin. Şimdi ise yolda hedef değiştirmekten tut, başarıyı kendi sonucunla eşit görmeye kadar her şey var. Bir tek umut yok, o yolda bir yerde öldü gitti, yaşatmaya sebep bırakmadılar.