Tasdikname
Hakan Aydın yazdı.
Süper Lig’in 12. haftasında Antalyaspor’un rakibi Bodrumspor’du. Bodrum, Antalyaspor camiasına yabancı bir takım değildi. Bir dönem Antalyaspor başkanlığını yapmış Ali Şafak Öztürk, kendisi ile beraber sportif direktörlük yapan Servet Çavuşoğlu ve Antalyaspor’un birçok eski oyuncusu Bodrum kadrosundaydı. Adeta Antalyaspor ile Antalyaspor’un pilot takımı puan mücadelesi verecekti.
İlk 11’ler açıklandığında, Samsunspor karşılaşmasının on birinden farklı olarak cezalı Thalisson kadrodaki yerini almış, sakatlıklardan ötürü kaleye Piric’in yerine Abdullah ve Djenepo’nun yerine Samudio geçmişti. Bu tercihlerin arasında en garip tercih, Soner tercihiydi. Soner Dikmen, sağ kanat oynayarak karşılaşmaya başladı. İlk dakikalarda oyuna hızlı başlayan Antalyaspor, oyunu rakip kaleye yıkarak rakibi sahasından çıkartmadan, bir an önce sonuca gitme düşüncesindeydi.
Özellikle kenar bekleri Erdoğan ve Güray’ın savunmadan çok, ileriye topu taşıyarak Antalyaspor’un üç puan için oyun taktiğinin en önemli unsurları olmuşlardı. Bu oyun taktiği ile ileri çıkarken Antalyaspor’un kaptırdığı topta savunmanın yerleşmeden arka direğe kesilen bir topta Thalisson’un neredeyse beline gelecek Fredy’nin kafa vuruşu ile top Antalyaspor ağlarına gitti.
Karşılaşmada dakikaların erken olması , Antalyaspor oyuncu grubunu paniğe sokmadı. Rakip Bodrum ise bir anda topu Antalyaspor’a verip topun arkasına geçerek Antalyaspor’u kendi sahasında beklemeye başlayınca, sağ ve sol kanat beklerini oyuna sokan Antalyaspor, direnci düşük olan Bodrumspor’a karşı baskını kurarak kalesinde gördüğü golün karşılığını 10 dakika sonra Erdoğan’ın kanat bindirmesi ile yapmayı başardı.
İlk yarı boyunca kanatlarını kullanıp rakibe orta alanda baskı yapınca rakip savunmayı hataya zorlayıp yavaş yavaş kadroya dahil olup form tutmaya başlayan Gaich ile üstünlük sayısını kendi lehine çevirdi. Böylece oyunun kontrolü tamamen Antalyaspor’a geçti. Rakip Bodrumspor’un üstünlük kurmasına izin vermeden sağlı sollu kanatları kullanarak uzatma dakikalarında birden ilk yarı sonunda devreye iki farklı gidince tribünler de çok mutlu olmuştu. Bu sezon üç golü bir arada gördüğümüz Hatayspor maçı var, onda da rakip 10 kişi kalınca karşılaşmanın ikinci yarısında bulmuştuk. Antalyaspor’u takip eden herkes, Antalyaspor’un farka gideceğinin rahatlığı içindeydi.
Karşılaşmanın ikinci devresine başlarken Alex’in yine yanlış oyuncu tercihi ile her şey iyi giderken istediği skoru alan Antalyaspor’a teknik adam eli ile adeta yürüyen dişlilere çomak soktu. Teşbihte hata olmaz, Alex, Alex’e karşı idi. Benim görüşüme göre, Antalyaspor’un orta alandaki sigortası Erdal’ı oyundan alarak Antalyaspor’un kapılarını adeta rakibe açtı. Kaluzinski ve Larsson tercihli bir orta alana dönüşünce bütün yük Petrusenko’ya kaldı ve bu dakikadan sonra orta alanı Bodrumspor’a bırakınca, hiç üstüne gelmeyecek Bodrum, Antalyaspor’un sahasından çıkmadı. Erdal’ın yerine oyuna alınan Kaluzinski, Antalyaspor atağa çıkarken en az 10-15 top kaybı yaptı. Bodrum gibi TFF 2. Lig’de bile bu kadro ile şampiyonluğa oynayamayacak Bodrum, yapılan bu değişiklik ile Antalyaspor’u sahasına hapsetti.
Erdal-Kaluzinski değişikliği ile ilk yarı farka giden Antalyaspor, farkı daha da artırmanın planındaydı. Yalnız evdeki hesap, çarşıya uymadı. Alex’in yaptığı yanlış oyuncu değişiklikleri, ikinci yarıyı zora soktu. İlk yarı ve özellikle 2. yarı topu tutan Samudio’yu oyundan alıp ısrarla Soner’i oyunda tutması, az daha Antalyaspor’u üç puandan ediyordu. Halbuki elinde sağ kanatta oynatacağı Townsend, Van de Streek ve Samudio varken Soner’de ısrar etmek, akıl tutulmasıdır. Soner’e sorsak, futbola başladığından beri minik takım da dahil sağ açık oynamamıştır.
Alex, Antalyaspor’da teknik direktörlükte teknik adamlık diplomasını bence alamaz. Yaşı kırkı geçenler bilir, ortaokul ve dengi okullarda sınıf geçmeyi başaramayanlar, tasdikname alırdı. Alex de Antalyaspor taraftarlarından geçer not değil, ancak tasdikname alır.
Son sözüm yine Alex’e gelsin:
“Hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat”