Kazandık! Ama Nasıl?

27 Ağustos 2024 11:30

Ulaş Kalkan yazdı…

Öncelikle sezonun ilk galibiyeti ve ilk üç puanı için sahadaki her bir oyuncumuzu tebrik etmek isterim. Özellikle Burak İngenç’ten bahsetmek gerekirse; Antalyaspor altyapısının bir ürünü olan Burak’ın asıl mevkisi merkez ve ofansif orta saha olmasına rağmen, sol ayaklı olması ve fiziksel avantajıyla hiç alışık olmadığı sol bek pozisyonunda kusursuza yakın bir performans sergiledi. 2006 doğumlu oyuncumuz, bugüne kadar milli takımımızın çeşitli yaş gruplarında da görev almıştı ve bu sezon dar kadromuz nedeniyle beklediğinden fazla forma şansı bulacak gibi görünüyor. Alışık olmadığı bir pozisyonda oynayarak üst seviyeye sağlam bir adım attı ve yaptığı 6 pas arasıyla savunmada maçın en iyisi olmayı başardı.

Bir diğer övgüye değer oyuncumuz ise Jakub Kaluzinski’ydi. Yaptığı iki asistle maçın kaderini değiştiren ve üç puanı bize getiren Kaluzinski, ilk iki lig maçında olduğu gibi bu maçta da oyuna sonradan dahil oldu. Ancak bu kez 10 kişi kaldıktan sonra ya da 70. dakikadan sonra değil, en azından 45 dakikalık bir süre alarak kendisine güvenmeyenlere neler yapabildiğini gösterdi. Kaluzinski, 2 asist ve 4 kilit pasla maçın en etkili isimlerinden biri oldu.

Moussa Djenepo da sahadaki en yetenekli oyuncu olduğunu herkese gösterdi diye düşünüyorum. Kazandırdığı iki penaltı ve attığı gol, rakiplerinin onun çabukluğu karşısında ne kadar zorlandığının ispatıydı. Bu sezon çok canlar yakacak gibi görünüyor ancak aynı zamanda sert müdahalelere maruz kalabilir. Sağlıklı ve sakatlıksız bir sezon geçirmesini diliyorum; onu izlemek gerçekten keyifli.

İlk yarıda 2 farkla geriye düştükten sonra maçı kazanmak gerçekten güzel bir duygu ve bu galibiyet kutlamaya değer. Ancak bizi 2-0 geriye düşüren nedenler hâlâ ortada duruyor. Bu nedenlere bir örnek vermek gerekirse; Veysel ve Erdoğan nerede? Açık konuşmak gerekirse, Mert ve Amar’ın bugüne kadar izlediğim performanslarından tatmin olmadım ve bu maç da önceki maçlara eklendi. Erdoğan ve Veysel’in oynayacağı pozisyonlarda bu oyuncuları sahada görünce ve kulüpten herhangi bir açıklama gelmemişken, yeni bir kaosun başladığını düşünmemek elde değil. Çünkü sorun tek değil, birden fazla.

Anlaşıldığı ve sözleşme imzalandığı söylenen Andros Townsend’e eğer lisans çıkarılamazsa sözleşme feshi gündemde. Yani Townsend’in lisansı çıkarılamazsa, bir dakika bile Antalyaspor forması giymemiş bir oyuncuya kulübü döviz cinsinden borçlandıracaklar. Bu durum gerçekten kabul edilebilir değil ve söylenecek söz bulmak zor.

Geri dönüşün tadını çıkarıp suni bir mutluluğa kapılsak da gerçekler tadımızı kaçırıyor. Antalyaspor Kulübü, yönetmeyi bilmeyenlerin elinde oyuncak olmuş durumda ve bu şartlarda her galibiyet daha da büyük bir önem taşıyor. Şimdiden belli ki bu sezon tüm galibiyetler ayrı ayrı hatırlanacak ve her birine de oldukça ihtiyacımız olacak. İhtiyacımız olmayanlara ise kulübe edebilecekleri en büyük hizmeti hatırlatmakta fayda var: İstifa.

Herkese iyi haftalar dilerim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.