Bu Motivasyona Bu Sonuç
Kenetlenmiş olan Antalyaspor’u kimsenin küme düşüremeyeceğini, buna gücünün yetmeyeceğini göstermek için önümüzde 13 hafta daha var…
Geçtiğimiz hafta birlikten doğan bir güçle hareket eden takımımız maalesef bu hafta ne yapacağını bilmez bir haldeydi. Sonucu olmayan paslarla kanada inip kaleciye kadar dönmek, geriden rastgeleye yakın 50-60 metrelik uzun toplar ile günlerce oynasak gol atamazdık. Önce bir mentalite olacak ama hepsinden önce inanç olacak. Maalesef bu hafta sahadaki futbolcuların hiçbiri kazanmaya inanmamış.
İlk 11’imizde de büyük bir sıkıntı vardı bence. Sol bek vasıflarını bile tartıştığımız oyuncunun sol açıkta oynaması, formda olan Emre Güral’ın ilk 11’de yer almaması gibi garip tercihlere şaşırdım. Açıkçası eğer bir teknik direktör kazanmayı düşünmüyorsa oyunculara kızmamak, onlara hesap sormamak gerekir diye düşünüyorum.
Hamza Hamzaoğlu’nu çok tanımam. Daha önce çalıştırdığı kulüpleri, oralardaki performanslarını bilirim, daha fazlasıyla da bu zamana kadar ilgilenmemiştim. Fakat bu hafta “evim” dediği Galatasaray’a karşı çıkardığı ilk 11 ve sahaya hiç yansımamış olan taktiği –umarım taktiksel bir şeyler söylemiştir soyunma odasında da oyuncular yerine getirememiştir– gol bile atamayacak seviyedeydi, neticesi de böyle oldu. Savunmada da kademe hataları, adam paylaşım hataları ortaya çıkınca, aslında hezimetin kıyısından dönmüşüz şimdi düşününce. Bu kadar defansif bir kadroyla maça çıkmış olmasının yanında bir de hafta içi Fatih Terim hakkında yaptığı açıklamaları ben şahsen talihsiz buldum. Futbolda barışçıl bir ortamı savunuyor olmama rağmen hafta sonu karşılaşacağın rakibin hakkında, “abim gibi, babam gibi” ifadelerini kullanması ve liderlik için mutlak galibiyet isteyen Galatasaray takımına nispeten daha yetersiz, daha hücum özelliğinden muaf bir kadro ile başlaması oldukça düşündürücüydü. Teknik adamlar unutmamalılar ki o mikrofon onlara kendileri oldukları için değil bir camiayı temsil ettikleri için uzatılır. Onlar da bu temsilcilik görevini yerine getirmekle mükelleflerdir. Sevgilerini, saygılarını özelden belirtsinler, mikrofon önünde bir şehri temsil ettiklerini unutmamalılar. Mikrofon önünde söyledikleri şeyleri hem temsil ettikleri kulübün taraftarları hem kendi oyuncuları hem de kendi kulüp yönetimi duyuyor. Sonrası ise kimi zaman böyle ruhsuz, plansız bir oyuna sebep oluyor. Akabinde hiç anlaşılmayacak, 70. dakikada 3-0 mağlupken kanat oyuncusu çıkarıp oyuna stoper almak gibi ilginç tercihlerde bulunulabiliyor. Biz böyle şeylere alışığız, 5 sene boyunca Beşiktaş’ını yenmeyi aklından bile geçirmemiş hocamız da oldu, bunların böyle olmaması gerekiyor.
Hepsini sineye çekip, tamam deyip önümüze bakmak lazım artık. Kenetlenmiş olan Antalyaspor’u kimsenin küme düşüremeyeceğini, buna gücünün yetmeyeceğini göstermek için önümüzde 13 hafta daha var.
#BizGerçektenAntalyasporuz
#KenetlenAntalyasporlu
#SadeceAntalyaspor