İçimiz Dışımız Hesap Kitap

‘Yetişkin bir Antalyasporlu, günde en az 1 kere Antalyaspor fikstürünü açar, kalan maçlara bakıp puan hesabı yapar. Küme düşüp düşmeyeceğini düşünür‘ gibi yazılara denk geldim geçen haftalarda sosyal medyada. Tabi bunlar konuşulurken Kasımpaşa ve Bursaspor galibiyetleri alınmamış, sıralamada en azından şu an olduğu kadar rahat duruma gelinmemişti. Takımın ne oynadığı bilinmiyor, akıllar hala Eto’o’da, El Kabir’in göbeğinde ve ismini sezon sonuna kadar saklamamız gerektiğini düşündüğüm bazı yetersiz futbolcularla ve ne idüğü belirsiz oyun sistemiyle sezon sonunu nasıl getireceğimizdeydi.

Aradan öyle uzun zaman geçmiş değil ama şimdilerde kalan maçları açıp hesap kitap yaparken iplerin artık bizim elimizde olduğunu bilerek ve sahadaki mücadeleye dayanarak kara kara düşünmek yerine daha bir umutla yazıyoruz her maçın karşısına puanları.

Bursaspor maçının günü/saati ve Kuzey Kale Arkasına verilen ceza dezavantajımıza rağmen maça gelip Antalyaspor’a sahip çıkan 20 bin üzeri Antalyalı ve 07 Gençlik grubunun yokluğunu hissettirmemek adına farklı tribünlerden Kuzey Kale’de toplanıp 90 dakika destek veren ruh, her zaman gereken ve Bursaspor maçında galip gelmemizi sağlayan ruhtur. Konyaspor ile oynayacağımız bir sonraki iç saha maçında inanıyorum ki bu rakam 30binin altına düşmeyecek ve o maçı da alıp ligde kalmayı hemen hemen garantileyeceğiz.

Önümüzdeki hafta ligden düşmesi kesinleşen Karabükspor ile deplasmanda karşılaşıyoruz. Kaybedeceği hiçbir şey olmayan ev sahibi takım asla hafife alınmamalı, hatta son haftalarda oynadıkları oyun sebebiyle fazlasıyla dikkat edilmelidir. Bu maçta yaşanacak bir kaza, bütün rakiplerimizin Karabük’ten 3 puan aldığı yarışta bizi otomatikman geriye düşürür ve Bursa galibiyetinin de anlamını ortadan kaldırır. Cumartesi takım, taraftar ve yönetim gerekeni yapmalı, deplasman tribününde tek bir koltuk bile boş kalmamalı, yönetim kurulu tam kadro orada olmalı ve takım da işin ciddiyetini kavramış bir şekilde tek golle de olsa 3 puanla Antalya’ya dönmelidir.