Bizi Ayakta Tutan, İnanç
Antalyaspor’da ise özellikle deplasmanda takımı maç boyunca ayakta tutacak taraftar desteği ve inancı mevcut…
Antalyaspor, aldığı bunca başarısız sonuç ve sıfır deplasman galibiyetine rağmen düşme potasının 1 puan ile de olsa bir basamak üzerindeyse, daha alttaki takımların çok daha kötü olduklarını düşünebiliriz ilk bakışta.
Puan durumundan ziyade sahada oynanan oyunlara bakıldığında Osmanlıspor ve Konyaspor Antalyaspor’dan daha dirençli ve organize bana göre. Onlarda eksik olan şey inanç. Özellikle Konyaspor cephesi sezondan umudunu kesmiş gibi. Osmanlıspor deseniz, olmayan taraftarın baskısı hissedilmiyor haliyle. Oyuncuları ekstra motive edecek bir durum yok.
Antalyaspor’da ise özellikle deplasmanda takımı maç boyunca ayakta tutacak taraftar desteği ve inancı mevcut. En kötü skora rağmen tribüne çağırıp bir sonraki hafta için umut aşılayan insanlar var arkalarında. Türkiye liginde başka bir örneği var mıdır merak ediyorum son haftalarda yaşananların. Önceki yönetim bıraktı gitti. Bahsedilen borçlar dudak uçuklatan cinsten. Yıldız diye alınan oyuncular uyum sağlayamayıp, bekleneni veremeden gitmiş. Mevcut yönetim bağlı olduğu siyasi erk olmadan kendilerinin de olmayacağını saklamaya gerek bile duymuyor. Haliyle sezon sonu, özellikle küme düşme durumunda takımın ne halde olacağını kimse bilmiyorken, bir saniye bile umudunu yitirmeden ve futbolcuların da umutlarını yitirmelerine izin vermeyen taraftardır camiayı ayakta tutan Eğer Antalyaspor bu yıl küme düşmezse, 20 yıl sonra çocuklarımıza anlatacağımız muhteşem bir yılı geride bırakmış olacağız..
Bahsettiğim sinerjiye ortak olamayanlar da var elbette. Maç içinde oyuna bir türlü kendini vermeyen, beklentilerin altında kalan, oyundan alınmasına tepki verip direk soyunm odasına gidenler gibi.
Oyuncu ve taraftarın yakaladığı snerjiye küçük dokunuşlarla müdahale etmesi gereken de Hamza Hamzaoğlu’dur. Beklentilerin altında kalanlara, sürece bir türlü ortak olamayanlara alternatif üretmeli, kenarda bekleyen oyuncuları sürece dahil etmelidir. Bunu henüz vakit varken yapmalı, treni kaçırmamalıdır. Geçtiğimiz hafta kalede yapılan değişiklik ile bunun bir örneğini gördük ve o bölgede sorun yaşamadık. Şimdi sıra gol üretme sorununa müdahale etmekte. Gol bölgesine bir şekilde topu taşıyan takım yediğinden fazla gol atabilirse, kalan haftalar bittiğinde sıralamada şu günlerin aksine çok daha rahat bir durumda olabileceğimizi düşünüyorum.
Allah bir daha bu camiaya küme düşmeyi yaşatmasın.
Mutlu haftalar.