Atı Alan Üsküdar’ı Geçmeden

Sezon değerlendirmemizden bu yana yazdıklarımıza geriye dönecek olursak eğer, lig şampiyonluğu düzeyinde hedeflerle ilgili konuşmuş, bu hedeflere ulaşabilmek adına atılan adımların yetersizliğinden bahsetmiştik. Camianın genelinde benzer söylemler vardı ama savunma noktalarında yetersiz oluşumuz ve çokça aksayacağımız pembe tabloyu karartan can sıkıcı bir konuydu. Hücum hattımız ne kadar iyi olursa olsun Rıza hocanın oynatacağı oyun hepimizin malumu olduğu için de savunmamızın önemi daha çok ortaya çıkacak, sıralamadaki durumumuzu tayin edecekti. Geçen sezon başlangıcı kadar kötü bir tablo beklemiyorduk elbette ama sezon başı hedeflerine tutunamayacağımızı sezebiliyorduk az çok. Üçüncü hafta sonunda gelinen nokta az çok bizleri haklı çıkardı desem abartmış olmam sanırım.

Akhisar maçının son dakikalarında adeta “Maç bitsin artık” havasında bir takım seyrettik. Savunma yol geçen hanıydı. Sıcağın etkisi muhakkak ama yürümeye mecali olmayan, gelişi güzel top uzaklaştırmaya çalışan, yan topların neredeyse tamamını rakibe bırakan bir Antalyaspor savunması..

Gelelim Malatyaspor maçına…

İlk dakikalarda savunma-orta alan kurgusu aksamadı. İlk yarı güven veren bir oyun vardı sahada. İkinci yarı aynı takımla sahada olmamıza rağmen bambaşka bir oyunla karşılaştık. Deplasmanda önde olmanında avantajıyla lige yeni çıkan Yeni Malatyaspor karşısında anlamsız bir şekilde tamamen savunmaya dönük bir oyun oynadık. Savunmada ilk üç haftada geçen yıllardan çok uzak bir Diego seyrediyoruz. Kamp dönemi mi yaramadı? Yoksa, akıl başka yerlerde mi? Yoksa geçen yıl sezon başında olduğu gibi bir teknik direktör krizi mi bekliyor kapıda? Sadece Diego değil, Eto’o da formsuz bir başka isim. Onun sahada yürümesi bile bu takım ve Antalya için lütuftur, mutluluktur ama o seviyedeki bir oyuncudan daha iyi şeyler beklemek en doğal hakkıdır bu şehrin. Nasri’ye yaptığı asist ligin üstünde.

Bir parantez de Djouru ve Nasri’ye açalım.

Malatya’ya mağlup olmadıysak Djourou ve Boffin‘in kritik hamleleri sayesindedir. Kalede Boffin 40 yıllık Antalyasporlu gibi rahat ve bize güven veriyor. Djourou ise ilk maçı olmasına rağmen kendini gösterdi ve formayı sırtına sezon sonuna kadar kimseye vermemek üzere geçirdi.

Nasri’ye gelince, Eto’nun verdiği pasa paralel olarak attığı gol ligin üzerinde. Bir de kaçırdığı var ki, atsa şu an çok başka şeyler yazıyor olurduk.

Sonuç olarak, savunmamız yetersiz. Orta alanımız yetersiz. Bu kadroyla şehre vaat edilen heyecanın, başarının gelmesi ve sürmesi mümkün değil. Transfer dönemi bitmeden, bizim gördüğümüzü görmesi gereken merciiler de görüyorlar ise eksik bölgelere transfer ve oyun planına müdahale şart.

Ligin üçte üç yapan takımı Galatasaray ile karşılaşacağız bu hafta. Müdahale olmazsa enteresan bir skor ile karşılaşabiliriz ki, bu durumda bardak taşmasa da ağzına kadar dolar ve gördüğümüz ve müdahale edilmeyen noktalara köşemizden nokta atışı yapmaya başlarız.

Bu hafta alkışlarımız taraftara…

950 km uzaklıktaki Malatya’ya 200 civarı bir kalabalıkla gidip takımının yanında olan arma sevdalısı yürekli insanlar bu hafta alkışı en çok hak edenlerdir.

Galatasaray’ı dolu tribünler önünde yenip lige yeniden başlamak umuduyla..

Mutlu haftalar.