Rölantide Galibiyet
Serkan Dönmez yazdı…
Geçen hafta arası kupaı mesaisi sonrası takımın 9 gün içinde oynayacağı üçüncü maçında nasıl bir performans sergileyeceği merak konusuydu. Hele ki kupada alınan ağır yenilgi sonrasında…
Maça zorunlu iki değişiklik harici yine aynı kadro ve dizilişle çıktık. Son 3-4 maçtır oyun anlayışımız haline gelen skor üstünlüğünü erkenden ele geçirme isteği, bu maçta da gözüktü ve henüz 1. dakikada Podolski ile golü kaçırdık. Hemen arkasından 3. dakikada Sinan Gümüş ile öne geçtik. Bu oyuna hızlı başlama isteğimizde kadronun yaşlı oluşu da bence sebeplerden bir tanesi. Uzun süre berabere ya da yenik götüreceğimiz bir maçta yeterli kondisyona sahip değilmişiz gibi geliyor bana. Skor üstünlüğünü ele geçirerek bekleyip, kondisyonu oyunun tamamına yayma gibi bir planımız var sanki. Tabi bunda yetenekli ve tehlikeli ofans hattımızın kontralarla mutlak iş yapacağı düşünülüyor.
Erkenden skor üstünlüğünü ele geçirmemizin rahatlığıyla, hem özgüvenli hem de aktif dinlenme ilke maçı galibiyetle bitirdik. Diğer bir deyişle rölantide giden bir maç oldu bizim için.
Yine de sahadaki kadronun daha iyi bir dizilişi ya da alternatifleri olabilir miydi diye düşünmemek elde değil. Saha dizilişimiz 4-2-3-1 gibi açıklansa da maç içinde bu 4-2-4 halini alıyor. Öndeki dörtlüyü bir arada oynatma isteği ve mecburiyeti, orta sahada Hakan Özmert ve Fredy ikilisiyle kalmamıza neden oluyor. Bu ikiliye hem ofansif hem defansif yönde yük binince, ikisinden istenen ve beklenen verimi alamıyoruz. Öndeki dörtlüden bir eksikle başlayıp, Hakan-Fredy ikilisinin arkasına bir ön libero koyarak maça başlasak acaba daha mı iyi olur? Bu şekilde maçın skoruna göre defansif ya da ofansif aksiyonlar alınabilir diye düşünüyorum.
Artık kalan altı haftada alabileceğimiz kadar galibiyet alıp ligi tamamlayacağız. İlk yarıyı 14 puanla tamamlayıp ligin bitmesine altı hafta kala ligin bizim için formalite haline gelmesi de gerçekten ilginç bir durum bu arada.
Tüm renktaşlara kırmızı-beyaz günler dileğiyle…