Atletico Antalyaspor

Rıza Çalımbay geldikten sonra tamamen kabuk değiştirmiş bir takım çıktı ortaya. İlk altı hafta galibiyetsiz ve iki puandaki Antalyaspor’dan 12. hafta sonunda dört galibiyeti olan 15 puandaki Antalyaspor’a geldik.

Adanaspor maçı rakibimiz için lige tutunma maçı kıvamında olduğu için zorlu geçeceği aşikardı. İlk 25 dakikada kurduğumuz baskıyı atlatan Adanaspor, oyunda dengeyi kurup maçı tipik bir orta saha mücadelesi şekline dönüştürdü. İşin gerçeği becerikli ayakların bireysel performansına bel bağladık ki ilk yarı biterken klasik Mbilla hava topu kazanımını takip eden Deniz’in ceza sahasına girip çektiği şut direkten döndü. Topu takip eden Motta ise hayatının en kolay golünü attı. İlk yarı biterken erken gelen gol sütliman giden maçta bizim için bonus oldu.

İkinci yarı haftalardır süregelen final maçları oynamanın psikolojisi ve zihinsel yorgunluk, daha kontrollü ve skoru korumaya yönelik oynamamıza neden oldu. Sonuç olarak küllerinden tekrar doğup zor dönemde bu ligde ardarda dört maç kazanan takım sadece alkışlanır.

Kabuk değiştiren Antalyaspor’a gelirsek rakamlar zaten bunu destekliyor. İlk altı maçta 4 gol atıp 11 gol yiyen takım, ikinci altı maçta 6 gol atıp 4 gol yedi. Bu dört golün üç tanesi de Beşiktaş maçındaydı. Yani son beş maçta beş gol atıp yalnızca bir gol yemişiz. Üst üste dört maçtır gol yemiyoruz. ”

“Takım nasıl bu kadar ve bir anda değişti?” sorusunun cevabı, mücadele gücünün artması yani takım kondisyonundaki gözle görülür artıştı. Maçı bir an bile bırakmıyoruz. Rıza Hoca bunu nasıl başardı sorusunun cevabı antrenmanların kalitesinin artması ki bunu içeriden aldığımız duyumlar da destekliyor.

Şu anda oynadığımız oyun ve aldığımız sonuçlarla tam bir Atletico Madrid görünümündeyiz. Onlar İspanya’da biz ülkemizde… İsim mi değiştirsek acaba “Atletico Antalyaspor” diye?