Uygulamalı Ders

Haftalardır bütün yazarlar, maç yorumcuları, taraftarlar olmak üzere herkes Hakan’a haksızlık yapıldığını yazdı, çizdi ve konuştu. Sonunda Malatyaspor maçında çıktı sahaya, aslanlar gibi o formayı hak ettiğini gösterdi. Diego ile kim vuracağı üzerine tartışsalar da haftanın golünü atarak tüm futbolseverleri mest etti.

Gelelim Aatıf’a… İlk günden beri beklediğimiz performansı sonunda Malatya maçında gösterdi. Hem golü hem sahadaki performansı gerçekten görmek istediğimiz şekildeydi. Şimdi tek istediğimiz, artık istikrarlı  bir futbol sergilemesidir.

Bu yıl Ufuk için yapılan en iyi transfer desem adıma abartmayacağımı düşünüyorum.  Henüz 22 yaşında ve sanki yıllardır bu takımda oynarmışçasına mücadele ediyor ve muhteşem bir gol ile uygulamalı ders veriyor. Ayrıca her geçen gün muhteşem performansı ile yıldız gibi parlıyor. Sene başındaki yazımda demiştim Ufuk için harikalar yaratacak diye. Artık şov başladı ve daha çok güzel goller, paslar izleriz eminim.

Maç günü, havası, saati, sergilenen futbol çok güzeldi. Bununla birlikte taraftar sayısı beklentinin üstünde olsa da heyecan anlamında aynı güzelliği veremedi. Bütünsellik tribünlerde hep eksik maalesef. Birinin girdiği besteyi, diğeri başka bir şey söyleyerek uğultu halinde bir sese dönüştürüyor. Umarım en kısa zamanda bu bütünsellik tekrar geri gelir. Bugüne kadar gördüğüm tribünlerde taraftarı en iyi ateşleyen o heyecanı taraftara, taraftardan da futbolculara yansıtan bütünsellik yaratan Tolga Cömertoğlu’dur. İster istemez onun olmadığı maçlarda bunun eksikliği göze çarpıyor. 

Son olarak dikkatimi çeken futbolcuların hocanın ardından soyunma odasına gitmesi, taraftara küs davranması oldukça trajikomikti. Neden ya da niçin, bilmiyorum. Ama kendi adıma üzüldüm. Amaç ne, anlamadım. Taraftara küsmek nedir? Umarım bir yanlış anlaşılmadır. Aksi durum düşünülemez ve kabul edilemez zaten.

Önümüzde zorlu bir Fenerbahçe deplasmanı var. Taraftarın desteği ve takımın yüksek motivasyonu galibiyet ile sonuçlanırsa değmeyin keyfimize…