Gümüş Değil Altın
Selin Antalya yazdı…
Nasıl özlemişiz evimizde 3 puanı, nasıl bir mutlulukmuş futbolcular ile taraftarın kucaklaşması ve nasıl güzelmiş galibiyet şarkıları…
Bizi bu maç altın gibi goller atarak sevince boğan Sinan Gümüş, Sinan Özen’in “Bu zaman kadar nerelerdeydin sen, Kimse inkar etmesin, Güzel gördüm demesin, seni görmeden” şarkısını aklıma getirdi. Gollerin, şık futbolun, performansın hepsi birbirinden güzeldi. Seni izlemekten gerçekten çok keyif aldığımı söyleyebilirim.
Bir güzellik de Hakan Özmert’ti. Bana göre Tamer Hoca’nın doğru bir değişiklik yapması ile takım ikinci yarı adeta coştu. Hakan gerçekten bu takımın tam orta sahası ve bel kemiği. Tam bir denge adamı. O girdikten sonra maçta bir ateşlenme oldu ve takım daha kontratak oynamaya başladı. Nitekim geç kalınan goller, bu şekilde gelmiş oldu.
Daha önce olmayan, bu maç olan ve sonunda galibiyeti getiren birkaç husustan bahsetmek istiyorum:
- Daha önce takım diye bir olgu yoktu. Herkes bireysel oynuyor ve bireysel hatalar yapıyordu. Bu yüzden de maç sonlarında “Bireysel hatalar nedeni ile kaybettik” açıklamaları yapılıyordu. Ama bu maç inanılmaz bir takım vardı sahada. Öyle ki Amilton’un kaybettiği topu Sinan alıyor, Sinan’ın kaybettiği topu Ufuk alıyordu. Adeta sahadaki her futbolcu, hatası olan arkadaşını telafi etti ve sahada muhteşem bir takım vardı.
- Daha önce takım hep galibiyeti istiyordu. Ama sahada bu enerjiyi, sinerjiyi göremiyorduk. İşte bu maç sahada inanan, isteyen, hırslı bir takım vardı ve maça çıkarken galibiyet yeminleri edilmişti.
- Daha önce stat dolu olsa bile asla coşku olmuyordu. Bazen maçlardan sırf taraftar coşkusuz olduğu için koptuğum bile oluyordu. Ama bu maç yazmakla bitiremem bu muhteşem taraftar coşkusunu. Herkes çok güzeldi. Bütün tribünler coşkuluydu ve çok güzel bir ambiyans yaratılmıştı.
- Son olarak gördük ki “No Adis No Party”