Mutlak Galibiyet
Ramazan Özaylı yazdı…
Girdiğimiz milli aranın ve ara transfer döneminin birlikte olması içine düştüğümüz girdaptan çıkmak için güzel bir fırsattı. Giden ve gelen futbolcu trafiği içinde en çok ihtiyacımız olan forvet bölgesine Brezilya’dan takviye yapıldı. Kağıt üzerinde ve geçmişteki istatistikleri göz önünde bulundurulduğunda faydalı olabileceği düşünülebilir.
Luiz Adriano transferini duyduğum aklıma ilk gelen ve en önemlisi “acaba hazır mı” düşüncesi oldu. Çünkü hiçbirimizi mutlu etmeyen, mevcut konumumuzda hazır olmayan ve zamana ihtiyacı olan futbolcuları tolere edebilecek vaktimiz yok. Diğer 3 transferimiz ise izlediğimiz birkaç müsabaka itibari ile bize ziyadesiyle katkı sağlayacak futbolcular ama şunu da unutmamak lazım; gol atmayana puan vermiyorlar. Yeni transferlerimiz için daha fazla yorum yazmak haksızlık olur diye düşünüyorum.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile oynadığımız karşılaşmada maça istekli ve arzulu başladık. En son oynadığımız oyundan uzak ve umut vadeden bir ilk 45 dakika izledik. Hatta bir ara galip bile gelebileceğimiz hissine kapıldım çünkü Beşiktaş hem eksik hem de oldukça formsuz idi. Hal böyle iken ikinci yarı yapılan değişikliklerden sonra en son oynadığımız oyuna tekrar geri döndük, oyuna giren oyuncuların yaptıkları katkı kocaman bir sıfır oldu. Almış olduğumuz 1 puan bile elimizden kayıp gidebilirdi. Sezon başı kampını yapan, uzun zamandır bu takımda bulunan ve oyuna giren futbolcuların içinde bulunduğumuz cenderenin farkında olmadıklarını düşünüyorum.
Şimdi ben şunu düşünmeye başladım, yapılan takviyeler sakatlanır ya da ceza alırsa hangi yedek futbolcu bu eksiği kapatacak hatta üstüne koyacak? İlk yarı ve ikinci yarı farklı takım olmamızın önüne teknik kadro geçecek ve gereken önlemleri alacak. Ben şahsen Nuri Şahin’den kenarda daha agresif olmasını ve esip gürlemesini bekliyorum. Bir bütün olarak takım olamazsak eğer toparlanamayız, herkesin sorumluluk alıp elini değil bedenini taşın altına koyması gerekiyor.
Motivasyon düşürücü cümleler kurmaktan imtina ediyorum ve pazar günü daha iyi bir futbol oynayacağımıza yürekten inanıyorum. Başka bir seçeneğimiz yok!
Gelelim 13 Şubat 2022 Pazar günü saat 16:00 da oynayacağımız Karagümrük müsabakasına… Pazar günü Karagümrük karşılaşması bundan sonraki her müsabaka da olacağı gibi final niteliğinde. Bizim iç saha ya da deplasman fark etmeksizin her türlü 3 puan için mücadele etmemiz gerekiyor. Puan durumunda altımızda ve üstümüzde bulunan tüm takımlar ciddi takviyeler yaptı. Rakip kim olursa olsun, maçlara mutlak 3 puan parolası ile başlanmalı. Bu zorunluluğa biz kendimiz geldik.
Veysel, Güray ve Boffin sarı kart cezalısı. Bunlar bildiğimiz eksikler. Umarım maç gününe dek sakatlıklar yaşanmaz ve bu sayı artmaz.
Takım için gerekli olanları söylerken, taraftarı da unutmamak lazım.
Şehrinin takımı Süper Lig’de olsun istiyorsan, yaylaya değil stada geleceksin.
Şehrinin takımı Süper Lig’de olsun istiyorsan, sahile değil stada gideceksin.
Şehrinin takımı Süper Lig’de olsun istiyorsan, ayda 2 gün toplamda 3-4 saat vakit ayıracaksın.
Bu takım ve bu şehir 4-5 binli sayılara oynamayı hak etmiyor. Bu şehir puan durumundaki bu yerini hak etmiyor. Bunu düzeltmek bizlerin elinde ve bunu daha önce sayısız kez başardık.
Yönetimden ricam, Karagümrük maçı için bilet fiyatlarını tribün fark etmeksizin tek fiyat 7 TL’den satışa çıkarması ve şehirde bir atmosfer oluşturması. Alınacak bir galibiyet ile biletlerden elde edilecek gelirin kat kat fazlası gelecek zaten.
“Ama”sız, “Fakat”sız pazar günü hep beraber stada.
Başka Antalyaspor yok!