Göz Bebeğimiz Antalyaspor

Ramazan Özaylı yazdı…

Göz Bebeğimiz Antalyaspor
17 Mayıs 2022 09:57

 

Kasımpaşa maçında dakikalar 90+6’yı gösterirken rakip ceza sahasında beşinci golü dokuz kişi ile arıyorduk. Yukarıdaki görsel, 96 dakika boyunca mücadele edip 4 gol atan takım için nadir görülebilecek bir görüntüydü.

Nuri Şahin ve ekibini sahada gol atmak için futbol adına ne kadar alternatif var ise hepsini kullanıyor. Kontrataktan, duran toptan, set oyunundan, önde baskı yaparak… Kısacası her türlü gol atıyoruz.

Şehrimizin 1 numaralı markası ve göz bebeğimiz Antalyaspor ve Antalyaspor’a yürekten gönül veren, Antalyaspor’un iyi günde kötü günde yanında olan gerçek Antalyasporlular daha iyi günleri ve başarıları ne kadar hak ettiğini 15 haftadır spor kamuoyuna gösteriyor.

Antalyaspor, Avrupa’da yenilmezlik serisi ve Haji’nin yükselen performansı ile birlikte yakaladığı başarı okyanus ötesinde dahi kendinden söz ettirir oldu. Avrupa liglerinde Antalyaspor ile birlikte en az 15 maçtır kaybetmeyen iki takım var. bunlardan birisi Liverpool birisi AC Milan.

37. haftaya kadar Avrupa arenasını, Avrupa biletini kovaladık fakat Başakşehir’in bu hafta 1 puan alması ile birlikte matematiksel olarak bu şansı kaybettik.

Bu sene Avrupa’ya katılamamayı kayıp olarak görmemeliyiz. Ligin ilk devresinde yaşadığımız o stresli ve geçmek bilmeyen günleri hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Adımlarımızı ona göre atıp bu sene kaçan Avrupa biletini seneye daha sağlam bir yapılanma ve kadro derinliği ile almak en doğrusu olacaktır. Yoksa hepimizin hayalini kurduğu Avrupa bileti Eskişehirspor, Bursaspor, Kocaelispor ve Akhisarspor gibi kulüplerde olduğu gibi bizim de sonumuzu getirebilir. Günümüzün ekonomik şartlarını göz önünde bulundurursak, bir alt lige düşüp tekrar ayağa kalkmak eski yıllarda olduğu kadar kolay değil ve alt ligler tam bir kurtlar sofrası.

Gerek sahada ortaya koyduğumuz oyun gerek Nuri Şahin ve ekibinin takım olmak adına yapmış olduğunu çalışmalar her yönüyle meyvesini vermeye başladı. Ligin son maçında kendi evimizde Galatasaray’ı ağırlayarak kulüp tarihinin puan rekorunu kırma fırsatını yakaladık. TFF’nin açıklamış olduğu akıl sır erdiremediğimiz fikstür sebebiyle karnaval havasında geçirmeyi hayal ettiğimiz hafta sonu hayalimiz suya düşmüş görünse de Antalyaspor’un büyük taraftarına yakışan, bu maçta statta boş koltuk bırakmayarak hem tarihe tanıklık etmek hem de her maç gözlerimizi dolduran, gururdan göğsümüzü kabartan ve başımızı öne eğdirmeyen bu ekibe hak ettiği gibi sezon finali yapmaktır.

Fakat insanlar gırtlağa kadar stres içindeyken ve pazar günü ailesiyle birlikte statta şehrinin takımını destekleyip güzel bir gün geçirme hayali kurarken şimdi iş çıkışında koştur koştur maça yetişmeye çalışacak. Belki de büyük bir çoğunluk maçın ikinci yarısını ancak izleyebilecek. TFF’ye ne demek ne söylemek lazım bilmiyorum ama Antalyaspor’un yükselişi birilerini rahatsız etmiş olmalı ki güzel bir gün geçirmemizi bize çok gördüler. Liyakat, hayatın her anında çok önemli.

Kabus gibi biten bir ligin ilk yarısında sonra şu an bulunduğumuz konum ve en önemlisi bu konuma gelirken elde ettiğimiz gelişim bizlerin gelecek günlere umutla bakmamızı sağlıyor. Herkes gelip geçicidir. Baki kalacak olan Antalyaspor’dur. Göreve devam edecek ya da yeni gelecek, Antalyaspor için mesai harcayacak kişilerin devraldığı bayrağı yukarı taşıma gayesinde olması hepimizin temennisi.