I’m Coming to Antalyaspor
Akhisar dikine oynamaya çalışıyor. Bizim takım ise geride pas yapmaya çalışıyor. Maçın kısa ve net özeti bu …
Ne yazalım ya da ne yazmaya çalışalım ki… Akhisar Belediyespor’un kaçırdığı farkı mı, aldığımız bir puanı mı, stadyuma yürürken yanıma yanaşan taraftarlardan Rıza Çalımbay’a yazdıklarım için teşekkür edenleri mi yazayım?
Yazma iştahımın olmama sebebi berabere kalmamız değil. Berabere de kalabiliriz, mağlup da olabiliriz. Canımı sıkan şey, Antalyaspor tarihi boyunca ligin ilk maçına hem de 21.45 maçına gelen bu kadar taraftarın sahada futbol adına bir şey görememesiydi. Akhisar’ın hocası bizim takıma çalışmış da Antalyaspor’un hocası Akhisar’ı çalışmış mı merak ediyorum.
Ali Şafak Öztürk Başkana da üzülüyorum. O kadar istekli, o kadar heyecanlı ki… Başkan dün sahada oynanan oyunu seyrettiğinde “Yazık benim çabalarıma” demiştir. Dememiş olsa da düşünmüştür. Bence bu takımda heyecanı kaybolanlar ile yolların ayrılması gerek.
Akhisar dikine oynamaya çalışıyor. Bizim takım ise geride pas yapmaya çalışıyor. Maçın kısa ve net özeti bu.
Diyeceksiniz ki ligin ilk haftası, iyi de şablonun ilk haftası olmaz. dün orta saha aynı tarz oyuncular oynayınca üretkenlik sıfır olarak göründü tribünden. Eto’o maçta kendisini ortaya attı, üretmeye çalıştı ama kadrodaki üretken orta saha topçuları hocanın yanında oturuyordu. İdmanlarda istekli olan Emre Güral ilk 11’i hak ediyordu bence. Tabii bunun kararını oyun şablonunu hazırlayan hocamız verecektir. O en iyisine karar verir. Çünkü hemen hemen günün her saatini onlarla geçiren bizim teknik ekibimiz.
Dün maçtan önce Milletvekilimiz Devrim Kök ile on dakika da olsa sohbet etme imkanımız oldu. Kendisi Antalya ve Antalyaspor aşığı. Kendisi bir partinin vekili ama Antalyaspor’u siyaset üstü görüyor. Bu da kendisinin nasıl bir adam olduğunun göstergesidir. Beş yaşından beri Antalyaspor maçlarını takip eden ve fırsat buldukça hem iç saha hem de dış saha maçlarımıza gelen tek vekil… Teşekkürler vekilim.
Diyorsunuzdur “Samir Nasri’yi niye yazmıyorsun” diye… İyi de Nasri yazılacak topçu değil, seyredilecek topçudur.
Samir Nasri için “Come to Beşiktaş” , “Come to Galatasaray” , “Come to Fenerbahçe” yazdılar ama Sanir Nasri “Who are you? I’m coming to Antalyaspor” dedi.
İlerleyen haftalarda stadyumumuzda az kalan boşlukların da dolacağı kanısındayım. Bizler hocamıza ve takımımıza güveniyoruz. Yenilebiliriz ama başımız dik çıkalım sahadan.
Bu haftaki oyuna kaza demeyeceğim. İnancımız, ilerleyen haftalarda daha güzel bir oyun oynayacağımız yönünde. Skor zaten kendiliğinden gelir.
Bu arada Ali Şafak Öztürk Başkanımızın yaptığı transferlerin altında ezilen İstanbul basını şaşırmış durumda.
Bu haftanın olayı bence Samir Nasri’yi havalimanına karşılamaya giden taraftardı. Antalyaspor başkanına laf söyleyen ya da söylemeye çalışan, burnu havada olan Beşiktaşlı yöneticilere gerekli göndermeyi yaptılar:
“Satın alsana, satın alsana, Ali Şafak Öztürk Fiko’yu satın alsana”
Bu arada bu sene grubumuza yeni katılan Red Mans tayfasına Ertuğrul Ercan nezdinde hoş geldiniz diyorum.
Bir de bu haftaki anonsçuyu çok mu aradınız Allah aşkına? Anonsçu dediğiniz kişi takım ile tribün ile bütünleşmelidir. Bu haftaki anonsçı futbolcuları bile tanımıyor. biz tribüncüler olarak “Başarılar başarılar başarılar” diyen Onur Baki Vural’ı bir sonraki maçta görmek istiyoruz. Yapın tribünlerde anket, kim çıkarsa onu yapın.
“Daha yukarılarda dalgalansın diye bayrağın, her hafta yanındaydık şanlı armanın” diyerek bu hafta sonu oynanacak Yeni malatyaspor maçında tribünde yerimizi alacağız. Antalyaspor’umuza Yeni Malatyaspor maçında başarılar, başarılar, başarılar…