Son Mola

25 Ocak 2022 08:29

M. Okan Okuş yazdı…

Ligde geri sayım başladı. İkinci yarının geride kalan 4 maçında direkt rakibimiz olan iki takıma deplasmanda kaybettik. İçeride ise iki puan çıkarabildik.

Sezon başından bu yana çözülemeyen santrfor sıkıntısı var. O gün sürpriz bir isim çıksın, gol atalım diye bekliyoruz.

Haji Wright’ın beş golü var, dördü Çaykur Rizespor’a. Crivelli’nin ağlarla buluşan vuruşu yok. Sezon başından beri aklı takımdan ayrılmakta olan Mukairu’nun kaçırdığı ya da pas atsa gol olacak pozisyon sayısı, attığı golden fazla. 15 günlük lig arasında santrfor yanında çabuk bir stopere de ihtiyacımız var.

Rakip Gaziantep’in deplasmandaki sezon başından bu yana oyun planı, galibiyeti çok düşünmeden kaybetmemek üzerine kurulu. Tamamıyla kendi sahasına yerleşen ve ani toplarla çıkacak olan rakibe karşı Hakan, Fernando ve Fredy’den oluşan orta saha kurduk. Bir kanatta Mehmedi, öteki tarafta Doğukan ile maça başladık. Haji ise sağlı sollu hareket etse de rakip stoperleri peşine takmayı pek başaramadı. Güray’ın da cezası nedeniyle olmaması, sol kanatta kendini çok belli etti. Fedor buradan gerekli bindirmeleri yapamadı.

İlk yarı sonunda hocanın ikinci yarıya Ghacha ile başlayacağını düşündüm. Ama hoca, Ghacha’yı son tercih olarak kullanarak zaten aşmakta zorlandığımız rakibin direncini daha da artırdı. Günün ayakta kalan ismi ise kaleci Boffin oldu. Fredy’nin isteksiz tavrı insanın iyice gözüne batıyor. Geçen hafta dediğim gibi bu kafa yapısında devam edecekse takımda kalmasını anlamı yok.

Yeni transferlerden Mehmedi topu ayağına aldığında kendini anlayacak, çabuk pozisyon alacak oyuncu arıyor sahada. Umarım takıma yeni katılacak Ndao bu sorunu çözmede yardımcı olacak. Sahada doksan dakika kalan Fernando ise araya girmeleri, zamanında müdahaleleri ile kondisyon sorununu çözdükten sonra daha etkili olacağının izlenimini verdi.

Maçlardan sonra şöyle olsaydı böyle olsaydı demenin çok mantığı yok. Sezon başı gündeme gelen santrforlardan birini kadroya dahil edebilmiş olsaydık, en az 8-9 puan fazlamız olacaktı. Görünen ise yönetimin sezon başı hatalarından ders almış olduğu şeklinde. İsimleri çok dillendirmeden takviye yapılıyor.

Maçın hakemi, beceriksizliği ve yetersizliği ile sahada ışıl ışıl parladı. Eskiden Atatürk Stadyumu’nda sıcak havada kapalı tribünün gölgesinden çıkmayan oynayan eski nesil futbolcular olurdu. Yasin Kol statta güneş almayan bölgeye gitmeden maç yönetmeye çalıştı. Hiçbir ikili mücadelede doğru tespit yapamadığı gibi çalmadığı net faullerde gelişen ataklar az daha kalemize gol oluyordu.  Geçen hafta da yazdığım gibi bizim maçlardaki hakem kararları tamamen art niyetli. Bu durumu saha içinde kazanıp aşmak zorundayız.

Son cümleler sayın Başkan ve yönetime… Maddi kaynak yaratıp sorunları kangren haline gelmeden çözmeniz takdir edilesi. İçinizde çalışkan, gecesini gündüzüne katarak çalışan, kendi işinden fazla mesaiyi kulüpte harcayan insanlar var. Ama Ali Şafak Öztürk’ün başkanlık dönemi hatalarından biri olan çoğu olaya sessiz kalınıp dedikoduların önü açılıyor. Susmak ve zaman bırakmak, sosyal medyanın her saniye haberlerle kaynadığı bu çağda olacak şey değil. Hazır lige ara verilmişken gerekirse bir canlı yayında taraftarın sorularına cevap verin. Böylece geride kalan 15 haftayı kenetlenmiş halde bitirebiliriz.

ETİKETLER: ,