Arkanıza Yaslanın Keyfini Çıkarın

16 Mart 2022 10:29

M. Okan Okuş yazdı…

Türk futbolunda takımların genelde klasik bir yapısı vardır, dört beş hafta iyi gidip sonra aniden sert düşüş yaşarlar Bu durum genelde iki oyuncunun performansının iyi olması, düşüş ise daha sonrasında rakiplerin bu oyuncuların oyun stilini çözmesi ile etkili olur. Sonra takım tıkanır, düşüş başlar.

Biliyorsunuz, Nuri Şahin hocanın ilk maçı Sivas deplasmanı idi. Oyun yapısı inanılmaz değişmiş, çok farklı bir takım olacağının sinyallerini vermişti. Bir hafta sonra içeride Başakşehir’e yenilmiştik ama beraber maçı izlediğimiz arkadaşlarıma içeride görüp göreceğiniz son yenilgiyi gördünüz demiştim.

Söz uçar, yazı kalır derler. Twitter hesabımda yaptığım paylaşımların ve öngörülerin doğru çıkmasında hocanın mantalitesini anlamış olmamın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Ara transfer kapandıktan sonra oynadığımız Hatay kupa maçı dahil 8 maçta yenilen 1 gol ve buna karşılık alınan 15 puan, hocadan oyuncuya sahaya kalitenin yansıması ile oldu. İddia ediyorum, eğer kupa maçı çift ayaklı olsa turu geçen biz olurduk.

Geçen hafta da dediğim gibi Trabzon’a yenilmekle sadece maç kaybetmedik, kupadan da olduk. Giriş cümlesi ile bağlayacak olursak, taşları çok iyi şekilde yerine oturtan ve bu düşüşe izin vermeyen teknik heyeti tebrik etmek gerekir.

Bugün maç öncesi takım kadrolarını görünce kuşkusuz bu kadar rotasyon yapılır mı demişizdir. Ama maç sonrası hem oyuncuların hem hocanın açıklamasına baktığımız zaman takımdaki 28 oyuncunun ruh halini yansıtıyordu. Takımda herkes fizik ve mental olarak oynamaya hazır. İşin daha güzel yanı ise kimse oynamayınca küsmüyor. Elbette bunu başarmak teknik heyetin kadro mühendisliğinin başarısıdır.

Takım artık öyle bir noktada ki, oyuncu değerlendirmesi yaparken kimse için şunun yerine bu oynasaydı diyemiyorsunuz. Takım makine gibi işliyor. Pazar günü saat 13.30’da tribünleri doldurup takıma hak ettiği destek verilmeli. Bu takım seneye yapılacak iki ya da üç ince dokunuşla ligi ilk üç içinde tamamlayabilecek kalitede.

Haftaya “41 kere Maşallah” demek ümidiyle…