7. Sıra ve Antalyaspor
Murat Çınardere yazdı…
Ligde evimizde oynadığımız son iç saha maçında iyi oyun ve farklı skorla kazandığımız Yeni Malatyaspor maçından sonra UEFA Avrupa Ligi’ne katılma şansımız kuvvetli bir ihtimal olunca, ligin son haftasında Fenerbahçe deplasmanında oynayacağımız müsabakanın önemi ve taraftarlar arasındaki heyecanı daha da artmıştı.
Ta ki TFF’nin yapmış olduğu UEFA Kulüp Lisansı alan takımların isimlerinin açıklandığı ana kadar.
Açıklanan listede Antalyaspor ismi yer almadı.
Antalyaspor’un hangi sebeplerden ötürü yer almadığı detaylı olarak belirtilmezken, bu haberden sonra kulübün UEFA Kulüp Lisansı alması için TFF’ye başvuru da bile bulunmadığı şeklinde bazı iddiaları duymak beni üzdü ve hayal kırıklığına uğrattı.
Bu durum ile ilgili hatırladığım kadarı ile Sayın Başkan UEFA Kulüp Lisansını maddi sebeplerden ötürü çıkarılamadığını belirtse de, ellerinden geleni yapacaklarını ifade edip fazla detay vermemesi, lisans için başvuru yapılmadı durumunu bende güçlendiriyor.
Yani Antalyaspor olarak ligin son müsabakasında Fenerbahçe karşısında galip bile gelsek, olası bir Avrupa Kupası’na katılma durumunda gelecek sezon bu kulvarda bu sebepten ötürü yer alamayacak durumda olmak bugün başta Sayın Başkan ve Yönetim Kurulunu camiaya karşı izahı çok zor bir durum ile karşı karşıya gelmesine yol açacak ve bu durum bugün Antalya spor kamuoyunda gündem olacaktı.
Sayın Başkan Ali Şafak Öztürk’ün hedefini bu kulübe ayak bastığı ilk günden bu yana her zaman ifade ettiği gibi Avrupa Kupalarında mücadele eden, ligde şampiyonluk yarışında yer alan bir Antalyaspor olarak dile getirmesi taraftarlara bir umut bir inanç verse de, ligin son döneminde sahada ortaya konan kötü futbol ve isteksizliğin taraftara karşı bir özür niteliği olan Yeni Malatyaspor maçı ile son bulmasından sonra Fenerbahçe karşısında ligi iyi futbol ve üç puan ile noktalamak gelecek sezon adına önemliydi.
Fenerbahçe karşısında Bülent Hoca sahaya bazı doğru isimleri sürerek başladı.
Gerek kalede Ferhat, gerek savunma hattında Bahadır ile Tarık, gerek orta sahada Harun’un olması bu isimlerin gelecek sezon takımda daha çok yer alacağının bence ilk sinyali oldu.
Kaleci Ferhat’ı burada bu genç isimlerden ayrı tutuyorum.
Olası bir Boffin’in satılması durumunda kaleye “hazır ol” mesajı olarak da, “Türkiye Kupası kulvarında seni oynatacağım” mesajı olarak da düşünülebilir.
Forvetsiz bir Fenerbahçe’de forvet oynayan orta saha oyuncusu Slovenyalı Zajc’ın erken gelen golünden sonra oyunun kontrolünü elimize geçirdik. Gerek organize ataklarla, gerek kaptığımız toplarla gelen kontra ataklarla, gerekse duran toplardan çok net pozisyonlardan sadece bir tanesini gole çevirmek 3 puan için yeterli olmadı.
Müsabakanın 13. dakikasından, ikinci golü kalemizde gördüğümüz 69. dakikaya kadar olan süreçte ortaya konan iyi futbol eminim herkesi memnun etmiştir. Fakat bu sezon bir çok kez yaşadığımız konsantrasyon eksikliğini bu müsabakada da yaşadık.
İkinci golü yedikten sonra oyundan düştük, yapılan oyuncu değişiklikleri de fayda etmeyerek ligin son müsabakasında sahadan mağlubiyetle ayrılarak ligi 45 puanla yedinci sırada tamamlayarak UEFA Avrupa Ligi’ne katılmaya hak kazanan beşinci sıradaki Yeni Malatyaspor’un 2 ve altıncı sıradaki Fenerbahçe’nin 1 puan gerisinde kaldık.
Sezonun bir bütün halinde değerlendirilmesi ile ilgili olarak da gelecek hafta bir yazı kaleme alacağım. Bu sezon ligi iyi bir noktada bitirme adına takıma katkı koyup destek veren 7’den 70’e herkese de teşekkür ediyorum.