Pazar Günü Maçı

Takımımız, Spor Toto Süper Lig’in 28. haftasında kendi sahamızda Kasımpaşa karşısında geçtiğimiz hafta Trabzon deplasmanında alınan farklı mağlubiyeti unutturup, alınacak 3 puan ile birlikte puan tablosunda rahat bir konuma ulaşmak adına önemli bir karşılaşmaya çıktı. Müsabakanın uzatmalarla birlikte yaklaşık 55 dakikasını bir kişi eksik oynamasına, rakibine çok net pozisyonlar vermesine rağmen maçı 1-0’lık galibiyetle noktalayarak kritik bir maçı 3 puanla kazasız geçti. Galibiyet adına sahada gösterilen mücadele takdire şayan. Bu noktada galibiyette katkısı olan teknik heyetten futbolcusuna, soyunma odasındaki malzemecisinden stadyuma gelip destek veren taraftarına kadar herkese teşekkürler.

Bir başka teşekkür de Antalyaspor’a sanatsal bir Akrep heykeli armağan eden Muratpaşa Belediye Başkanı Sayın Ümit Uysal, bu fikrin oluşmasına pay sahibi olan Muratpaşa Belediyespor Başkanı Sayın Murat Şimşek ile birlikte emek harcayan Muratpaşa Belediyesi Kültür Sanat Atölyesinin değerli ustalarına… Şehrin belli noktalarında olan dev Antalyaspor bayraklarından sonra bu tarz sanat eserlerinin de çoğalması, şehirdeki Antalyaspor olgusunun daha güçlü olması adına en büyük arzumuzdur.

Ligde uzun zamandır iç saha maçlarını pazar günü dışında oynayan Antalyaspor, pazar günü hasretini dindirmiş olsa da tribünlerde beklenenden az seviyede taraftar olması açıkçası beni şaşırtmadı. Ben bu statta malum 3 İstanbul takımlarının maçları dışında ve geçtiğimiz sezonun ikinci devresinde Konyaspor’a karşı oynanan hiçbir pazar günü maçında tribünleri çok kalabalık ya da tamamına yakını dolu bir seviyede görmedim. Konyaspor maçında da hem iki camia arasındaki rekabet hem de Konyaspor’a transfer olan Eto’o faktörü, tribünlerin dolmasında büyük etki etmişti

Antalya’da yaşayan, Antalyaspor’u destekleyen birçok kişi; özellikle de haftalık izinlerini pazar günleri kullanan taraftarlar, Antalyaspor maçlarının pazar günü oynanmasını istese de, maç saatinin 16:00 olması bütün planları alt üst ediyor. Pazar gününü ailesi, eşi, dostu, çocukları ile birlikte yazdan kalma güneşli bir bahar gününü Antalya gibi denizi, plajı, doğası, tabiatı diğer büyük şehirlere nazaran yeşilin bol, sosyal aktivitelerin çeşitli olduğu bir şehirde stadyumda geçirmek insanlara açıkçası pek cazip gelmiyor.

Müsabakanın başlama saati 16:00 değil de 19:00 olması durumunda stadyuma gelen taraftar sayısında artış beklense de, bu sefer karşımıza tüm ülkede bir numaralı futbol müsabakası olarak gösterilen bir karşılaşmanın gerçekleşecek olması da ayrı bir handikap oluşturuyor. Bu handikapı aşmak, mevcut durumda çok zor görünüyor.

Ülkede Trabzon, Eskişehir, Bursa gibi belli başlı şehirler dışında kendi şehrinin takımını %100 sahiplenen, her fırsatta stadını dolduran, iyi günde kötü günde bütünü ile destek çıkan şehir sayısı hemen hemen hiç kalmadı. Biz ise henüz bu seviyeye ulaşamadığımız için 33.000 kişilik stadyumun bilet fiyatlarını ne kadar cüzi bir fiyat yapsak bile mevcut durumda takım zirveye oynamadığı taktirde stadı doldurmamız zor görünüyor.

Bu zorluk aşılır, Antalya gibi bir şehirde 33.000 kişilik stadyumda bütün koltuklar satılır mı? Kesinlikle satılır ve hatta o koltuklar karaborsa seviyesine bile gelir. Yeter ki bu konu üzerine kulüp yönetiminden şehrin önde gelen kurum ve kuruluşlarına kadar söz sahibi olan herkes bunun için çaba göstersin. Elbette olumlu sonuç alınacaktır.