Next Station Europe
Gönül gözüyle seven, iç sahada ve deplasmanda takımını yalnız bırakmayan Ömer’in sevgisinin şehrinin takımına sahip çıkmayanlara ders olması dileğiyle …
Bir takım düşünün, ligin son sıralarından hızla yükselerek 5. sırada olan… Bir hoca düşünün, babasının vefatından sonra o takıma gelen ve öncelikli hedefinin takımı ligde tutmak olduğunu söyleyen… Bir başkan düşünün “Türkiye bizi izlesin, Antalyaspor daha iyi yerlere gelecek.” diyen… Ve o takımın taraftarlarını düşünün, ligde son sırada yer alan takımı için Kayseri’ye ilk çıkartmasını yapan ve gittiği hiç bir deplasmanda yalnız bırakmayan…
Düşünün diyorum ama Antalyaspor bunun canlı örneği. Görün, bilin, duyun. Herkese anlatın bunu. Geçen sene taraftarının desteği ile 9. sırada bitiren Antalyaspor, bu sene hocanın, yönetimin ve tabi ki büyük Antalyaspor taraftarının desteği ile Avrupa’ya gidecek. Rıza Hoca bunu bir kez Denizli ile yapmıştı. Antalyaspor ile niye olmasın?
Kayseri’den sonra coşan kırmızı beyazlı ekibimiz, dur durak bilmiyor maşallah. Fikstürde geri kalan maçlara baktığımda coşku iyice bizleri sarıyor. Artık küme düşme değil de şampiyonluk hesapları, Avrupa hesapları yapılıyor. Hoş, küme düşme hesapları bile olsaydı bu taraftar sevdasının peşinden her yere giderdi. Artık lige tutunan ve hırslı, azimli bir Antalyaspor var. Oyuncuların azmi, hırsı sahaya yansıyor.
15 haftada toplanılan 33 puan… Bunu başka bir hoca yapsa yahut Igor Rıza olsaydı teknik direktörün adı, şu an Türkiye gündeminde yer alırdı. Ama Antalyaspor’un hocası olunca ve Türk olunca o kadar konuşulmuyor maalesef. Zaten futbolumuzda yabancı yasağı kalkmasıyla yerli futbolcularımızın şansı iyice düşmeye başladı. Nerede eski Türk futbolcuları nerede şimdiki yeni yetme, egoları tavan futbolcular? Aslında bir yandan da iyi oldu yabancı yasağının kalkması. Belki kendini geliştirir bizim futbolcular derdim ama nerde!
Gelelim esas konumuz Antalyasporumuza…
Konya’da yaşanan hakem faciasından sonra Karabükspor’a karşı kırmızı kart cezalıları ve sakat futbolcularımızdan yoksun çıktık. Buna rağmen Rıza Hocanın öğrencileri derslerine iyi çalışmışlardı. Tabi Karabükspor’un bir de hoca sorunu vardı. Teknik direktörlerinin Galatasaray’a gitmesi etik bir davranış değildi. Gene de Karabükspor bu sorundan çok etkilenmiş görünmüyordu. Maçın ilk yarısında üstünlük kuramadılar birbirine. Tabi bir de ilk dakikalarda Yekta’nın sakatlanması bütün planları alt üst etmiş gibi görünüyordu cephemizde. Ama Rıza Hocanın öğrencileri 9 kişi kaldıklarında bile mücadeleden kopmamışlardı ve maç 90 dakikaydı. İkinci yarı çok daha iyi pozisyonlar yakalayan taraf biz olduk. Devre arasında Rıza Hocanın azar dopinginden mi aldılar, ne yaptılarsa daha baskın oynamaya başladılar. Sakıb’ın ortasını şık bir kafa vuruşu ile gole çevirdi yıldız futbolcumuz Samuel Eto’o. “Eto’o bitmiş” diyenlere bu kez de bir kafa vuruşu ile cevap vermiş oldu Eto’o Bubamız.
Bu hafta çok güzel hareketler vardı tribünlerimizde. Birincisi gönül gözüyle seven, iç sahada ve deplasmanda takımını yalnız bırakmayan Ömer Şentürk’ün Eto’o ile sarılması ve kucaklaşmasıydı. Eto’o, ne güzel bir adamsın sen öyle. Bir kez daha herkes saygı duydu sana. Ömer’in sevgisinin şehrinin takımına sahip çıkmayanlara ders olması dileğiyle…
İkinci güzel hareket de ilçelerimizden öğrenci gelmesiydi. İbradı Nefise Yılmaz İpek İlkokulu ve Ortaokulu’ndan Antalyaspor aşkıyla küçük taraftarlarımız gelmişlerdi. Böyle böyle küçük kalpleri fethederek büyüyeceğiz. İstanbul saltanatını sonlandıracağız. Antalyaspor’un da bu ligde başarılı olacağını göstereceğiz. Öğrencilerine Antalyaspor sevgisini aşılayan hocamıza buradan teşekkürlerimi iletiyorum.
Ve son olarak bir şampiyon daha çıkacaksa Anadolu’dan o da Antalyaspor olacaktır. Ve o şampiyon mutlaka çıkacak. 50 yıldır kurulan hayaller gerçek olacak. Akdeniz çocuklarının umutları çok büyük. Takımımızın inancı, azmi, hırsı çok büyük. Geliyoruz Avrupa!
Kırmızı beyaz aşkla kalınız büyük Antalyaspor taraftarı. Yüreğinizden sevdanız, boynunuzdan atkınız, dilinizden de
“İnandık yürekten düştük yine peşine. Şampiyonluk gelsin bu sene. Hasret bitsin biz de uçalım Avrupa’ya. Ölümüne Saldır Antalya” bestesi düşmesin. Pasaportları hazırlamaya başlayın.