Antalyaspor’un Kadınları

Bu hafta yazımda iki haftadır galip gelen voleybol takımımızdan bahsetmek istedim.

Lige baktığımız zaman ortalama bir takım kuruldu. Lige sonradan dahil olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Sonradan dahil olduğumuz ligde çoğu takım oturmuş bir şekilde, antrenmanlarını neredeyse tamamlamış üzereydi. Bunun zorluğu ister istemez çekildi. Genç oyuncularımız çok fazla olduğu için, tecrübe eksikliği vardı. Yeni katılan oyuncularımızla bu tecrübe eksikliğini gideriyoruz ve iki haftadır aldığımız maçlarla da bunu görüyoruz. 

Ayrıca talihsiz bir başlangıç yapıp üç sakat verdik. İki tanesi ameliyat oldu, bir tanesi sezonu tamamen kapattı, diğeri ise şuan spora dönmek için kuvvet antrenmanlarını yapıyor. Talihsizlikler olduğu gibi, takımımıza gün geçtikçe dahil olan yeni oyuncularımız da takıma adapte oldular.

Bu yıla alışma süreci olarak bakmamız gerekiyor. Sonuçta ortalama kurulmuş bir takımız, ligde yeniyiz. Beklentiyi yüksek tutmak yerine şimdilik bu lige tutunmaya bakılmalı ve takımımızın sonuna kadar arkasında durmalıyız.

Yendiğimiz maçlar kadar yenildiğimiz maçlar da çok değerli. Takımımız lige baktığımız zaman; ligde kendi öz kaynaklarını kullanan tek spor kulübü olarak duruyor. Belediye takımları, şirket takımlarının olduğu bir ligde mücadele ediyoruz.

Öte yandan Antalya’da yetişen sporcuların şehir dışına gitmemesi için, şehirlerinin takımlarında oynamaları için biz taraftarların da takımımızın arkasında durmamız gerekiyor. Taraftar eksikliğini ne yazık ki voleybol takımımıza fazlaca hissettirdiğimizi düşünüyorum. Salon sporlarında taraftar gücü her zaman itici güç olmuştur. Sonuçta armanın peşinde, gönül vermişlikle takımımızı destekliyoruz ve takımımıza moral verip konsantre olmasını sağlıyoruz. Biz hakkını verirsek kızlarımız da hakkını verecektir.

Antrenörümüz ve yardımcı antrenörümüzün de teknik bilgisi ve spor geçmişi çok iyi. Bize düşen görev, takımımızın sonuna kadar arkasında durmaktır.

Voleybolda harikalar yaratacağız. Bu takımın arkasında duralım büyük Antalyaspor taraftarı!

Son olarak bir konuya daha değinmek istiyorum aslında. Antalyaspor kulübü sosyal medyada çok zayıf kalıyor. Bu konuda ne desem boş kalıyor ama paylaşımlar gerçekten zayıf kalıyor. Bu kulübün tek takımı futbol takımımız değil, paylaşımlar biraz daha bol olmalı. Misal pazar günü, yani 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde hiçbir paylaşım yapılmadı. Üstelik Emine Bulut için yapılan kampanyadan sonra bugünü es geçmek Antalyaspor kulübüne yakışmadı.

Bu konuya ileride daha detaylı şekilde değineceğim. Şimdilik bu kadar büyük Antalyaspor taraftarı. Kırmızı-beyaz aşkla kalınız..