Dolar 39,6225
Euro 46,1058
Altın 4.233,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 34°C
Az Bulutlu
Antalya
34°C
Az Bulutlu
Çar 34°C
Per 34°C
Cum 34°C
Cts 34°C

Süreç Başladı

Levent Sağlam yazdı…

Süreç Başladı
20 Ekim 2020 08:26

Milli aradan sonraki ilk maçımızın kendi sahamızda olması, avantajdı. Zira milli arada eksiklerimizi tamamlamış olacak ve yeni transferlerimizi de hazır halde görecektik. Zaten Gaziantep maçı ile başlayan, sırası ile Başakşehir, Fenerbahçe, Kasımpaşa ve Alanyaspor ile devam eden zor bir fikstür bekliyordu Antalyaspor’u. Bu maçlardan sonra yeniden milli araya girecektik.

Gaziantep maçının zor geçeceğini tahmin ediyorduk. Rakibin genel anlamda orta sahasını kalabalık tutan, sert bir oyuncu topluğuna sahip ve 3-5-2 oyun sistemi ile oynayan bir takım olduğunu da biliyorduk. Antalyaspor ise Gaziantep maçından önce çıktığı maçlardaki kadrosuna baktığımızda özellikle orta sahasının kırılgan olduğu görülüyordu.

Pazar günü oynanan maçta Tamer Hoca, Hakan ve Fredy’nin yokluğunda Podolski ve Bünyamin ile oyuna başladı. Yenilerden Naldo, Mert ve Sam ise takımın ilk on birine dahil edilen diğer oyunculardı. Oyun düzeninde ise biraz da olsa farklılık vardı. Dörtlü defansın önünde oynayan orta saha ve forvet hattı, birbirlerine biraz daha yakın oynamaya çalıştı. Bunun nedeni ise Gaziantep takımının oyun sistemi veya takımımızdaki sakatlıklar olmuş olabilir.

Üçüncü dakikada gol bulmak Antalyaspor için bir avantajdı. Bir de rakibin 29. dakikada 10 kişi, 65. dakikada 9 kişi kalması bizim açımızdan büyük bir avantajdı. Fakat bu avantajı iyi kullanamadık. Zira karşımızda iyi bir direnç gösteren Gaziantep vardı. Bu direncin sonundaysa dakikalar yetmişi gösterirken duran topta golü buldular.

Gecenin iki şanssızı vardı. Birisi üç topu direkten dönen Antalyaspor, diğeri daha ilk maçında golü atan ve 79. dakikada kırmızı kart gören Sam’di. Bir oyuncu için ne kadar zor bir durum diye düşünüyorum. Böyle olmasını hiç kimse istemez.

Ligin beşinci haftasındayız. Hazır iki hafta milli ara verilmişken 9 kişi kalmış Gaziantep’e iç sahada hediye edilen 2 puana üzülüyor insan. Bence artık fikstür gereği çok zor bir süreç başladı. Zor maçlar bizi bekliyor. Bir an evvel toparlanmamız gerekiyor.

Yediğiniz gol ofsayt olabilir. Üç topunuz direkten dönebilir. Hakem bütün inisiyatifini rakip takıma da kullanabilir. Hatalı gol dahi yersin hepsi kabul ama eğer iç sahada oynuyorsan ve rakibin direkt rakibin sayılacak bir takım ise, üstüne üstlük 9 kişi kalmışsa, bir gol yediğinde ikinci golü atmayı da bileceksin. Antalyaspor’un dün geceki tek eksiği, bu kadar ofansif oyuncuya sahip olmasına rağmen gol atamamasıdır. Zaman, her şeyin ilacıdır. Bu süreci bekleyip göreceğiz.