Sizin Eseriniz
Levent Sağlam yazdı…
Bu sezon futbol artık tabiri caizse kabak tadı vermeye başladı. Pandemi sürecinde 21 takımla oynanan ligde her 3-4 günde bir maça çıkmak, ekran karşısından izlemek, şahsen beni bir taraftar olarak yormaya başladı. Bir de sahada mücadele eden futbolcuları onları maça hazırlayan teknik kadroları, hakemleri, her maçı organize eden yöneticileri düşünürsek eğer, gerçekten onlar da artık yorulmuş ve onlara da artık bıkkınlık gelmeye başlamıştır diye düşünüyorum. 40 lig maçı, milli maçlar ve bir de Türkiye Kupası’nı katarsak, gerisini varın siz düşünün.
Geçen sezon alınan yanlış kararların acısını bu sezon bayağı hissettik. Geçen sezon sonu düşmenin kaldırılıp da alt ligden 3 takımın eklenmesiyle bu sezon olanlar oldu. Antalyaspor, geçen sezon devre arasında 6-7 futbolcu transfer yaparak hem risk hem de mali bir yükün altına girmişti. Ama geçen sezon düşüp, aynı ligde kalan bu takımlar arasında Antalyaspor gibi hem risk hem de mali yükün altına girmeyen takımlar da vardı. Sakatlıklar, Covid derken bu sezon artık bitse de gitsek moduna büründük. Sizce geçen sezon TFF’nin aldığı bu karar, adaletli miydi? Örneğin bu sezon transfer tahtası kapalı Antalyaspor’a veya diğer takımlara aynı hakkı tanırlar mıydı? Bence geçen sezon alınan kararlar, adaletsiz ve gereksizdi. Türkiye Futbol Federasyonu, bu eser, sizin eseriniz. Umarım aynı hataları tekrarlamazsınız.
Geçen yıl mart ayında ülkemizde alınmaya başlanan tedbirler, bir yıldır devam etmekte. Bu süreçten itibaren son 3-4 haftaya kadar Antalyaspor’da koronavirüsten etkilenen çok sayıda oyuncu olmamışken, son haftalarda gerek yönetici gerek teknik heyet gerekse futbolcularda azımsanamayacak kadar virüs tespit edilmesi dikkatleri çekiyor. Mutasyona uğrayan bu virüsün bulaşıcılığı da artmış durumda. Yani çevremize karşı sorumluluklarımız daha da arttı. Kimsenin kimseye bilerek isteyerek virüsü bulaştıracağı da yok fakat bu konuda gerek yönetici gerek diğer unsurların daha sorumlu olmaları gerekir. Acil şifalar diliyorum.
İşte bu şartlarda; sakatı, cezalısı ve koronavirüse yakalananı derken 6 eksik futbolcusuyla Hatay’a giden Antalyaspor’da tek sevinç, Hakan ve Fredy’nin ilk 11’de olmasıydı. Zira Hakan ve Fredy, oyunu yönlendiren iki oyuncuydu.
İlk yarının geneline bakarsak, Hatayspor üstün olan taraftı. Önde baskı uygulayan ve geçen hafta Çaykur Rizespor’un yaptığı gibi on sekiz dışından şut atan tarafıydı. Dakika 10’da ve dakika 24’te de bunu gördük. Bu dakikalarda ise geçen hafta golleri yiyen Boffin başarılıydı. Dakika 19’da yediğimiz gol, yine 3 gün önce Çaykur Rizespor maçında yediğimiz golün kopyasıydı. Yine orta sahadan atılan bir uzun top ve rakibin defansın arkasına sarkması sonucunda kalemizde gördüğümüz gol oldu. Aslında bu maçta 4. dakikada Bahadır’la başlayıp, Amilton ve Serdar’ın yer aldığı pozisyon golle sonuçlansa, ilk yarı hem devreye önde girip hem de oyunumuzu rakibe kabul ettirebilirdik. Ama ilk yarıda hem dakika 4’te atamayıp hem de dakika 28’de Hakan’ın sakatlanıp çıkması, Antalyaspor’un futbol şanssızlığının bir göstergesiydi.
İkinci yarıya golle başladık. Bu sefer Hatayspor’dan ve Çaykur Rizespor’dan yediğimizin golün aynısını biz attık. Beraberlikten sonra dakika 55’te ceza sahası içine yapılan ortada elleri açık bir şekilde topa yükselen Doğukan, yere düşerken sakatlandı. Doğukan oyundan çıkarken yerine Orgill girdi. Hakem, Doğukan’ın topla temasını penaltı olarak değerlendirdi ve bu karar bence doğruydu. Nedenine gelince, bu bir kural. Nasıl bir stoper topu 18 üzerine uzaklaştırınca asist olma ihtimali varsa, nasıl bir savunma oyuncusu rakip forveti kollarını açarak arkasına geçip savunursa, bu da böyle olmalıydı. Topa çıkarken ellerini açmayacaksın.
68. dakikada penaltı atışı sonrası 2-1 mağlup duruma düştük. Aslında ikinci yarıya golle başlamak, büyük şanstı. Mağlup duruma düşünce oyun kontrolü yine Hatayspor’un eline geçti. Biz, oyunu eşitlemek isterken aslında yine oyunu yönlendiren Hatayspor’du. Dakika 68’de ise Hatayspor oyunu 3-1’e getirdi. Dakika 86’da Fredy ile skoru bir farka indirsek de yetmedi. Antalyaspor’un bugün ikinci yarıdaki oyunu istemesi artı fakat ilk yarıdaki paniği eksi yazar.
Buradan Antalyaspor camiasına seslenmek istiyorum. Her Hatayspor maçı bizim için özeldir. Çünkü biz, her Hatayspor maçından sonra diriliriz. Bu, bir ışık olabilir. Bu zamana kadar oluşan bütün olumsuzlukları bugün itibari ile unutun. Çünkü başarı, sizin eseriniz.