İlk Maç İlk Düdük Son Maç Son Düdük
Levent Sağlam yazdı…
Süper Lig; ilk maçta ilk düdükle başlar, son maçta son düdükle de biter. İlk maçın ilk düdüğü çalmadan önce son maçın son düdüğüne kadar sezon içerisindeki hedefler belirlenir. Takım yapılanması belirlenir. Bazen bu gidişata göre devre arası yapılan transferlerle takımın eksikleri tamamlanır.
Bu sezon Antalyaspor için bunu söylemek zor. Zira sezon içerisinde yaşananlar ortada. Buna rağmen Antalyaspor’un ilk hedefi, kupada finale kalmak oldu. Sonrasında ise 38 puana ulaşarak nefes aldık. 42 puan ise bizi rahatlatmıştı. Fakat alttaki takımların kazanmalarıyla düşme barajının yükselmesinden ötürü, 43 puanlı Antalyaspor’un BAY haftası öncesi 44 puana ulaşmak istediği ikinci hedefi ortaya çıktı. Fakat bir türlü 44 puana ulaşamayan Antalyaspor’un bundan sonraki beklentisi, rakiplerinin puan kaybetmesini ekran başından beklemek olacak. Eğer tam tersi olup beklentiler gerçekleşmez ise, içeride oynayacağı Konyaspor maçından galibiyet veya duruma göre alacağı bir beraberlik de Antalyaspor’un üçüncü hedefi haline gelecek.
Peki Antalyaspor’u BAY haftası ve sonrasında neler bekliyor, fikstür bizim için neler ifade ediyor, rakipler kimler; bunları değerlendirelim.
- Önce en kötümser durumdan başlayalım. Herkes alta bakarken, ben puan olarak eşit olduğumuz 43 puanlı Kasımpaşa’dan başlamak istiyorum. Şu anki duruma göre Kasımpaşa ile Antalyaspor arasındaki ikili averaj eşit. Bu durum da bakılması gereken gol averajı olacak. Kasımpaşa – 11 iken Antalyaspor -14 gol averajına sahip. Lig sonunda Antalyaspor ve Kasımpaşa ligi 43 puan ve bu tabloyla tamamlayıp alttaki iki takım son iki maçını kazanır ve 43 puanın üstüne çıkar ise düşen 4. takım Antalyaspor olur. Fakat bu dediğim gibi en kötü tablo.
Her ne kadar matematik öyle söylese de alttaki iki takım Ankaragücü ve Kayserispor’u da çok zor iki hafta beklemekte. Bir de Ankaragücü ve Kayserispor’u inceleyelim.
- Ankaragücü, 38 puanda ve ikili averajımız eşit. Gol averajına baktığımız zaman Antalyaspor’un -14, Ankaragücü’nün -16. Gol averajında Antalyaspor iyi. Ankaragücü’nün son iki maçı Kasımpaşa ve Alanyaspor ile.
- Kayserispor’un puanı 40. İkili averajımız iyi. Bu durumda puan eşitliğinde iyi olduğumuz için gol averajına bakmaya gerek yok. Son iki maçında Başakşehir ve Fenerbahçe ile oynayacak.
Ligin ilk 3 sırasındaki takımların yarıştan kopmaması ve alttaki takımlardan Ankaragücü’nün bizim BAY haftamızda Kasımpaşa ile, Kayserispor’un son hafta Fenerbahçe ile oynaması işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Ben ilk çizdiğim kötümser tablonun oluşmayacağı kanaatindeyim. Son hafta oynayacağımız Konyaspor maçıyla iplerin kendi elimizde olduğu da bir gerçek.
Cumartesi günü deplasmanda Trabzonspor ile karşılaşan Antalyaspor, uzun süre sonra ilk defa ideal kadrosuyla sahaya çıktı. Daha oyunun hemen başında Gökdeniz’le golü bulamayınca kalesinde gördüğü erken golle mağlup duruma düştü. Yediğimiz gol, hem Çaykur Rizespor hem de Göztepe’den yediğimiz goller gibi yine ceza sahası dışından vurulan bir şutla geldi. Yine dikkatlerden kaçmayan ise 18 diye tabir edilen yerde rakibe müdahale edilmemesiydi.
Mağlup duruma düşünce oyunu beraberliğe getirmek adına yapılan hücum etkinlikleri sonucunda, gerek çıkarken kaptırılan toplar gerekse Trabzonspor’un hızlı ve etkili ayakları, Antalyaspor kalesinde tehlike yarattı. Bu pozisyonlarda Boffin’in yaptığı kurtarışlar ise gözden kaçmadı.
Bu maçın özelinde Gökdeniz-Nwakaeme eşleşmesi ve o kanatta verilen mücadele iyi olsa da Kudriashov’un yanı sıra defans bloğundaki Veysel-Naldo uyumsuzluğu da gözden kaçmadı. Esas sorun ise her ne kadar takım sahaya 11 kişi çıksa da, Podolski’nin oyunun içinde olmaması sonucu takımın sahada 10 kişi mücadele ediyor olmasıydı. Zira Trabzonspor geriden oyun kurarken veya Antalyaspor savunma yaparken önde basması gereken isim, Podolski’ydi.
İkinci yarı kalesinde erken golü gören Antalyaspor, iki farkla mağlup duruma düştü. Dakikalar 49’u gösterirken Podolski’nin yerine Serdar oyuna dahil oldu. Sağ tarafa Serdar geçerken Gökdeniz de Podolski’nin yerine geçti. 66’da Amilton’la bulduğumuz gol, Antalyaspor’u umutlandırdı. 67’de sakatlanan Serdar’ın yerine oyuna giren Sam ve yine 83’te sakatlanan Hakan’ın yerine Orgill’in oyuna dahil olması da ikinci golü bulmamıza çare olmadı.
Kimse yanlış anlamasın, niyetimiz hocanın işine karışmak değil. Fakat bu maç özelinde hem Trabzonspor’un geriden oyun kurması hem de Antalyaspor yarı alanında gelen topları karşılamak adına ve ön bölgede verilecek mücadele anlamında Orgill’in 11’de olmasından yanaydım. “Gol mü atıyor” diye sorabilirsiniz. İyi de bu takımın zaten en fazla gol atanları 8 golle Fredy, 6 golle Gökdeniz, 5 golle Amilton. Bu oyuncular içerisinde mevkisi santrfor olan var mı? Bırakalım da bari Orgill mücadele etsin. Yani, Podolski ile oyuna başlasanız dahi ilk değişiklik Podolski-Orgill şeklinde olmalıydı. Oyunun 83. dakikasında ise sakatlanan Hakan’ın yerine ise aynı mevkiden oyuna girecek olan Ufuk olmalıydı. Bu dakikadan sonra Fredy’den daha fazla yararlanmamız gerekirken, Hakan’ın yerinde Fredy’i kullanmamız, hücum etkinliğinin olgunlaşmasına engel oldu.
Ligin 40. haftasından sonra 43 puanla beklemeye geçtik. Artık kupa finalinden önce, hem BAY haftasını hem de ligin son maçının son düdüğünü beklemeye başladık.