İçeride Neler Oluyor? Neden Olmuyor?
Levent Sağlam yazdı…
Kayseri maçında da gördük ki, geçen yıldan süregelen sıkıntımız devam etmekte. Özellikle Süper Lig’de rakiplerimizle oynadığımız maçlarda bu sıkıntımız bariz şekilde görünmekte.
Kayseri maçında gol dakikalarına bakarsak, ilk yarıda 2. dakikada ve ikinci yarıda 50. dakikada gelen goller önemliydi aslında. Her iki yarıya da golle başlamak avantaj idi.
İlk yarı golden sonra, maçın 30. dakikasına kadar Kayserispor takımı bocaladı. Bizse bu dakikaya dek üstündük. Topla oynayan da bizdik ama ne kadar üretkendik, ataklarımız olgun muydu, neticeye ne kadar etki ettik, zaten ortada.
İlk yarının son 15 dakikasında Kayserispor takımı toparlanınca yine her zamanki gibi kendi yarı alanına çekilen, kaptığı toplarla ataklar yapan Antalyaspor’u gördük. Bu taktiği deplasmanda veya iç sahada kendinden iyi takımlara karşı uygulayabilirsin. Ama eksik bir Kayseri’ye karşı ve bu kadar ofansif futbolcularla çıktığın maçta uygulamak bana göre gecenin üçüncü yanlışıydı. Neticede 44. dakikada golü yedik zaten.
İkinci yarıya yine golle başladık. İlk arıda penaltıya sebep olan Nazım, 50. dakikada penaltıyı alan adam oldu. Golden sonra yine yeniden aynı taktiğe bürünen bir Antalyaspor gördük. Kayseri’nin gelmeye dermanı yok, bizim ise hazırlanışıyla olgunlaşan, sonuca etki eden bir atağımız var.
Kayseri ilk oyuncu değişikliğini 30. dakikada, ikinci değişikliğini 53. dakikada yaptı. İkinci golü ise 74. dakikada buldu.
Antalyaspor ilk oyuncu değişikliğini 78. dakikada, ikinci oyuncu değişikliğini 82. dakikada yaptı. Hikmet Karaman, Antalyaspor’dan bir puan alıyorken oyunu soğutmak ve zamandan çalmak mantığıyla oyuncu değişikliğine gidiyor, Bülent Hoca da 89. dakikada Hakan’la cevap veriyor. Bülent Hocam bırak oynansın oyun, durmasın. Neden mi? 55. veya 60. dakikalarda orta sahaya Hakan takviyesi yapmamışsın, 89. dakikada hamle yapıyorsun. Bu da gecenin ikinci yanlışı.
İlk altı hafta rakiplerimizle oynayacağımız maçların dördünü oynadık ve 5 puanımız var. Ligdeki her takım rakibimiz. Fakat şampiyonluğa oynayan takımlardan alacağımız puan ya da puanlar bizim bonusumuz. İlk 6 haftada maç başı iki puan, minimum 12 puan eder. Kaldı iki maç. Ben 11 puana da razıyım.
Geçen hafta konya maçında alınan bir puana iyidir dedik. Bazı arkadaşlar tepki gösterdiler. Şimdi soruyorum; içeride Denizli maçından üç puan, iki puan da Kayserispor maçından olmak üzere toplam 5 puan kayıp. Hangisi iyi peki?
Gelelim gecenin en önemlisi, birinci yanlışına…
Fransa kökenli, Sakarya alt yapısından yetişme. 2007 yılında Antalyaspor’a geldi, birkaç kulüpte daha oynadı. En son Başakşehir’den 2018’de Antalyaspor’a geldi. Yaşını bahane edenler olsa da geçen sezon takıma en fazla katkı koyan oyuncudur. Karakterli, maestro.
Denizli maçının ikinci yarısından Kayseri maçının 89. dakikasına kadar geçen süreçte içeride ne oldu?
Hakan Özmert neden 55. ya da 60. dakikalarda değil de 89. dakikada oyuna alındı? Hakan Özmert gibi oyuncular banko oynarken birden böyle bir muamele görürse kaybederiz.
Zaten kadro derinliğimiz belliyken ne gerek var?