Etik Değildi
Levent Sağlam yazdı…
Antalyaspor’un Süper Lig’in 21. haftasında evinde Fenerbahçe’yi konuk ettiği maçta maçın orta hakemi Atilla Karaoğlan’dı. Merkez Hakem Komitesinin özellikle Göztepe maçında verilen hatalı kararın içinde olan hakemlerden birisini Fenerbahçe maçına orta hakem olarak atanması etik değildi.
Atilla Karaoğlan son üç maçtır bir şekilde Antalyaspor’un maçlarında görev aldı. Beşiktaş’la oynanan Süper Kupa maçında dördüncü hakem olan Atilla Karaoğlan, Göztepe maçında VAR hakemi ve Fenerbahçe maçında orta hakem olarak görev aldı. Özellikle bir hafta önce oynanan Göztepe maçında yaşanan penaltı pozisyonunda orta hakem Hüseyin Göçek’in verdiği penaltı pozisyonundan sonra orta hakemi ısrarlı ve farklı açılardan pozisyonu değerlendirerek uyarmadığı için eleştirilmişken, Merkez Hakem Kurulu’nun Fenerbahçe maçına yine Atilla Karaoğlan’ı ataması akıllara başka hakem olup olmadığı sorusunu getirdi. Atilla Karaoğlan’ın her iki takım adına da gösterip göstermediği kartlar ve kararlar eleştiri konusu olurken, her ne kadar Antalyaspor’un yediği gol çok basit olsa da bu gol öncesi verdiği faul kararı da çok basitti. Oysa bu tip pozisyonlarla her maçta sıkça karşılaşılıyor ve çoğu zaman ikili mücadele olarak değerlendiriliyor.
Atilla Karaoğlan’ın Fenerbahçe’nin golü öncesindeki faul pozisyonunda gösterdiği kartlar ve en önemlisi bir duran top organizasyonunda topu hızlı şekilde oyuna sokan Antalyaspor’un atağını kesmesi ise en önemli hatası oldu. Zira her takım rakip defansı hazırlıksız yakalamak adına topu hızlı kullanmak ister. Antalyaspor da bu pozisyonda öyle yaptı. Sonuçta defans arkasına atılan topta bir oyuncusunu topla buluşturdu. Fakat Atilla Karaoğlan gol olma ihtimali olan bu pozisyonun yerinden kullanılmadığı iddiası ile oyunu durdurup atışı yeniden kullandırarak hatalar serisine devam etti.
Fenerbahçe maçında sahada ligde bu maçtan önce oynadığı Konyaspor, Kasımpaşa, Galatasaray ve Göztepe maçlarına göre ne istediğini bilen Antalyaspor vardı. Zira bu maçın kaybedilmemesi gerektiğinin bilincindeydi. Bunun yanında da iyi kapatan ve daha iyi mücadele eden bir Antalyaspor izledik. Ön tarafını orta sahanın ön tarafına, defans bloğunu da yine orta sahaya yakın kurup birbirlerine yakın oynayarak rakibinin oyun kurmasını engelledik. Oyunun ilk yarısında rakibine göre her ne kadar kaleye şut atma şansı bulan takım Antalyaspor olsa da rakip ceza sahası çevresinde pas organizasyonlarında eksikti.
İkinci yarıda daha geniş alanda oynamak isteyen bir Antalyaspor vardı. Bu yarıda Antalyaspor ön bölgeyi öne çıkarıp rakibine ön tarafta baskıyla başlayınca hem geniş alanda oynama isteğini gerçekleştirmiş oldu hem de oyunda daha etkili olan taraf oldu. Fakat bu üstünlüğünü olgunlaşan ataklara dönüştüremedi. Özellikle bu yarıda Poli ,Güray ve Doğukan’ın bireysel yetenekleri ön plandaydı.
Fenerbahçe karşılaşmasında en çok dikkat çeken şeylerden birisi de ceza sahası dışından şut atma isteğimiz ve bu şutların dirençlerinin iyi olmasıydı. Bugün yine gereksiz yediğimiz bir golle zor durumda kaldık. Duran toplarda nedense gol yememek adına çözüm üretemiyoruz. Bu tip pozisyonlarda daha dikkatli olmalıyız ki Doğukan’ın attığı o güzel golün daha da anlamı olsun. Fenerbahçe’yi yenmeliydik fakat alınan bir puanın kaybetmemek adına önemli olduğunu düşünüyorum.
Artık transfer sezonu başladı. Bu maçta yeni transfer Mehmedi de kadrodaydı. Attığımız golde topu kullanan da o oldu. Umarım bundan sonraki süreçte daha da faydalı olur. Fakat bu takıma vuruşları iyi olan, ön tarafta rakibe baskı kuran, sağa ve sola yaptığı deplaselerle arkadaşlarına alan açan bir santrfor transferi yapılması gerekiyor.