Çuvaldızı Kendine Hocam
Levent Sağlam yazdı…
Ersun Yanal, geçen sezon elindeki dar kadro ile uyguladığı oyun şeklini sezonun ilk iki haftasında da uygulamaya devam ediyor. Ersun hoca; Göztepe maçında öndeyken, bu hafta deplasmanda Fenerbahçe’ye karşı oyunun ilk dakikalarından itibaren bu oyun şeklini uygulamaya başladı. Göztepe maçındaki oyun anlayışını kabul etmem imkansız. Zira içeride direkt rakibim olan takımlara karşı bu şekilde oynamaya hakkımız yok. Ama deplasmanda Fenerbahçe’ye karşı oynuyorsanız, bunu bir nebze de olsa kabul edebilirim.
Fenerbahçe maçında her ne kadar ilk 10-15 dakika hücum ediyor görünen bir Antalyaspor olsa bile bu iki maçta oyunun son dakikalarında yediği goller, Antalyaspor’un savunmayı da yapamadığını gösterdi. Bu iki maçta Boffin’in kurtarışları göze çarpıyorsa, sürekli baskı yiyorsan, geriden oyun kuramayıp uzun oynuyorsan, ileride santrforun topu indirip servis yapamıyorsa, santrforun sırtı kaleye dönükken topa basamıyorsa, gelen topları sürekli rakip stoperler alıyorsa ve dönen topları orta sahada alamıyorsan Ersun Yanal çuvaldızı önce kendine batıracak.
Rakip Fenerbahçe üçlü defans kurgusuyla oyuna başlayıp orta sahada ve savunmada beşliye çok rahat dönebilen bir takım. Rakibi bozacak, rahatsız edecek fizik gücü iyi oyuncuya ihtiyaç varken iki haftadır stoperlerin arasında kaybolan Haji ısrarı nedir bilemedim. Bu sebepten ötürü ise Göztepe ve Fenerbahçe maçlarında Gökdeniz’in kulübede olması ise bana anlamsız geliyor. Gökdeniz oyuna girince bu farkı çok açık şekilde gördük. Ayrıca Ghacha’yı çıkarmak yerine Haji’yi çıkarıp, yerine Gökdeniz’i almak ve Gökdeniz’i santrfora koyup Ghacha ile devam etmek maçın daha farklı şekilde bitmesini sağlayabilirdi. Haji iyi bir futbolcu olabilir ama hazır değil. Bu kadar ısrar niye? Hazır olan oyuncu niye oynamaz?
Maçın genelinde pozisyonlara da giren bir Antalyaspor vardı. Fakat iki takımda birbirlerine karşı üretebildikleri pozisyonlar kadar sahadaydı. Maçın sonlarına doğru yediğimiz iki gol rakip ceza sahası içinde gol ararken dönen toplardan ötürü oldu. Özellikle yediğimiz ikinci golde topun elle teması penaltı olarak değerlendirilebilirdi. Bu pozisyon hakem tarafından es geçilince devamında kalemizde ikinci golü gördük.
Maç sonunda Ersun Hocanın açıklamaları dikkat çekiciydi. Ersun Hoca “Gelişmek isteyen bir takımız. Genç oyuncularımız var. Onları fazlasıyla oynatmak isteyeceğiz. Bugün bir tecrübe kazandık, bir daha bu oyunu oynayacağımızı düşünmüyorum.” diyerek gerek oyuncu tercihlerinin gerekse oyun anlayışının değişeceğine değindi. Bunu sonradan oyuna giren oyuncu tercihlerinde de uygular mı, merak ediyorum.
Ersun Yanal üst paragrafta dikkat çektiğim açıklamalarını Çaykur Rizespor maçında yerine getirirse adeta çuvaldızı kendine batırmış olacak. Getirir mi? Haydi hayırlısı… Bekleyip göreceğiz.