Hakemler
Rakip tribünler bizi kızdırmak için Akdeniz akşamlarını söylerken gelen gol inanılmaz oldu. Kendi kazdıkları kuyuya düştüler resmen…
Ciddi, çok ciddi hakem hataları ile karşı karşıya kalarak maalesef Konya’dan 1 puan ile döndük. Aslında beraberlik bizim için iyi gibi görünse de öyle değildi. Biz bu Konyaspor’u delik deşik edecektik ki hakem beyler futbolu katletti. Böyle bir şey olmaz. Üç tane adamın keyfine bırakılamaz bütün bir organizasyon. O kadar emekler, o kadar futbol bir adamın yanlış üzerine yanlışları ile bitti gitti. Bu kadar üst üste yapılan hata, açık ve net söylemeliyim ki bilinçli yapılmıştır. Art niyetli bir durum söz konusudur. Ya hu bu adamlar bu cesareti nereden buluyorlar? Bu hataların bir yaptırımı yok mu? Bu nasıl bir iştir böyle? Belki de sezon sonu bu hatalar yüzünden çok takımın canı yanacak, belki de biz Avrupa kupalarına vize alamayacağız.
Takım sahada malum pozisyona kadar harika oynadı. Konyaspor’un karşımızda eli ayağı titredi desek yeridir. Fornezzi maçın başında harika bir top çıkardı, sonrasında da zaten Konyaspor’un zerre futbol oynamadığı, bizim malum dakikaya kadar futbol dersi verdiğimiz anlar başladı. Sadece futbol dersi değil, aynı anlarda tribün dersi de veriyorduk rakip tribünlere. Onlar da oturdukları yerden hocalarını izlediler zaten maç boyunca.
Yediğimiz gol şaka gibiydi. Açıkçası moral bozucu, gram organizasyonları olmadan, şans eseri önüne düşen top o kadar savunma oyuncusunun arasından nasıl geçti de gol oldu anlamak çok zor. Sonrasında da zaten hakem şov başladı. Önce tüm futbol camiasının skandal olarak nitelendirdiği penaltı kararına imza attı. Sonra şaka gibi iki sarı kart verdi ki skandal üzerine ayrı bir skandaldı. Penaltıyı kaçırdı rakip oyuncu ama hak yerini bulmadı, yetmedi gitti önce Elkebir’e yapılan sert faulü vermedi, sonra taca çıkan topu vermedi, gitti 2. sarı karttan bizim oyuncuyu attı. Yani dedi ki ”Ben görevimi yaptım arkadaş, bir zahmet siz de 2. golü bulun artık!” Rakip oyuncuların beceriksizliği değil, bizim takımın baskınlığı onlara gol şansı vermedi.
Allah biliyor ya, şu maç 11’e 11 oynansaydı neler olacaktı. Rakip başkandan tutun Aykut Kocaman’a kadar, rakip şehirden tutun da rakip futbol seyircilerine kadar herkes çok iyi biliyordu. Ama ne tribünde ne de sahada bizi yıkamadılar. Çünkü biz bir bütün olmuştuk, biz Antalyaspor olmuştuk.
Rakip tribünler bizi kızdırmak için Akdeniz akşamlarını söylerken gelen gol inanılmaz oldu. Kendi kazdıkları kuyuya düştüler resmen ve bu gerçekten uzun yıllar sürecek bir olaya imza atmalarını sağladı. İlk maçta yan tribündeki bayan seyircimiz için halen ”sarışın” diye bağırıyorlardı. ”Sarışını da getirin.” diye sosyal medyada yazıyorlardı. Evet getirdik sarışını, size çok güzel bir gol attı.
Çok güzel bir sayı ile Türkiye’de yılın deplasmanı diye adlandırılan bir organizasyona imza attı Antalyaspor tribünleri. Dost düşman herkes ayakta alkışladı Antalyaspor tribünlerini. Alınan bir puanda, bu takımın 9 kişi kalmasına rağmen yenilmemesinde tribünün çok büyük katkısı var. Maç sonu otobüslerimizi taşlamaya çalışan rakip takım taraftarları polise teslim edildi. Bizim asla dengimiz değiller, zira kendilerinde zerre tribün kültürü yok. Rakip takım tribün liderleri kendilerini sorgulamalıdırlar bu arada. Sanırım bir otorite sıkıntısı var tayfalarının üzerinde, pek iplenmiyorlar gibi.
Hafta sonu Karabükspor ile çok zorlu bir maç var. Antalyaspor artık tribün gücünü arkasına aldı. Gelin hep beraber bu takımı Avrupa kupalarına götürelim. Omuz omuza bunu yapabiliriz.