İnişe Geçtik

Süper Lig’in 19. haftasında rakibimiz deplasmanda Trabzonspor’du. Şahsen bu maçtan puan ya da puanlar alma konusunda hiç umudum yoktu. Yine de Pazar günü saat 16:00’da televizyonun karşısına geçtik.

Bu maçta cezalı Veysel’in yerine savunmada Bahadır oynuyordu. Maça hızlı başlayan taraf Antalyaspor’du. Deplasmanda öyle bir baskıyla başladık ki ilk 15 dakikada skorun lehimize 2 farklı olması işten bile değildi. Ne yazık ki önceki maçlarda olduğu gibi şans yanımızda değildi. Bulduğumuz pozisyonları harcayınca rakip, önde bir baskıyla topu kapıp ağlarımıza göndermişti. Golden önce Bahadır’a yapılan müdahaleye VAR’ın karışmaması da ilginçti.

İkinci yarıya da aynı kadroyla çıkan Antalyaspor, arka arkaya kalesinde 2 gol görünce tamamen oyundan düştü. Artık maç bizim için “bitse de gitsek” havasına dönmüştü. Kalan dakikalarda kalemizde 2 gol daha görünce farklı bir mağlubiyetle sahadan ayrıldık. Bu sonuçla son 3 maçta 3 mağlubiyet aldık. Kalemizde 11 gol görürken sadece 1 gol atabildik. Resmen sert bir inişe geçtik. Puan tablosunda aşağı doğru gidiyoruz.

Aslında maçı teknik ve taktik olarak analiz edecek bir şey yok. Antalyaspor’da yaklaşık bir yıldır inanılmaz bir yönetim zafiyeti var. Kadronun yetersiz olduğu apaçık ortadayken “Transfer yapmayacağız” demek, resmen bu takımın altına dinamit koymak demektir.

Son olarak, muhtemelen bu yazı yayındayken Alex ile yollarımızı ayırmış olacağız. Hepimizin aklına tek bir soru geliyor: Bu takımın tek sorunu hoca mı? Transfer yapmadıktan sonra en iyi hocayı da getirsen bu kadroyla bu kadar olur. Umarım yönetim, taraftar ve camianın tepkisini çekecek bir hoca tercihi yapmaz ve transfer tahtasını açar. Aksi takdirde bu takımın küme düşmemesi için bir mucizeye ihtiyacı olur.

Sağlıcakla kalın, Antalyaspor Ailesi.