Ufak Bir Hesap

Gelin ufak bir hesap yapalım.

Eto’o senelik bizden 3.000.000 euro alıyor. Samir Nasri senelik bizden 4.000.000 euro alıyor. Antalyaspor aldığı her galibiyet başına 670.000 dolar, aldığı her beraberlik başına 335.000 dolar alıyor. Yani sadece Eto’o’nun parasını çıkartmak için takım dört buçuk, Nasri için ise altı galibiyet almak durumunda. Ligin sekiz haftası geride kaldı ve biz oynadığımız maçların yarısını kaybettik. Ligde sondan ikinci sıradayız, şaka gibi. Avrupa kupaları hedefi ile başladığımız sezonda şu anda şampiyon olması bile konuşulan kadro sondan ikinci sırada. Skandal, ayıp, terbiyesizlik bu!

Göztepe seri takım, Göztepe hızlı takım… Biz çok tecrübeli oyunculardan kurulu bir takımız ama Sandro’nun yaptığı iş her şeyi berbat etti. Takım on kişi kaldı. Sandro bildiğim kadarı ile özel hayatında kick box sporu ile de ilgileniyor. İyi de be kardeşim, senin sahaya çıktığında özel hayatını unutman gerekiyor.

Takım on kişi kalsa da gerçekten oyunun hakimi bizdik. Belli ki Göztepe bizden korkmuştu. Menez efendinin asisti ile gol buldular. Kardeşim milletin dünya yıldızları takımı uçurur, bizimkiler rakibe asist yapar, bilerek yaparmış gibi takımı on kişi bırakır vs.

Leonardo takımın başına geçeli üç hafta oldu. Süper Lig’e henüz bu sezon çıkmış olan iki takım ile maç yaptık ve aynı skorlar ile kaybettik. Altı Gol yedik Leonardo Hocam, bir bakıver şu duruma. Umarım düzeltir savunma kurgumuzu. Diego yerlerde sürünüyor resmen. Takımı dokuz kişi bırakabilirdi bu hafta. Diego formsuz ise Chico var orada kardeşim, onu sürün sahaya.

Gelelim tribünlere…

Maça girişlerde ufacık çocukların bile ayakkabıları çıkarıldı. Koskoca dedelerimizin Antalyaspor sevgileri sınandı. Gerçekten abartı olmaya başladı bu işler artık. Antalyaspor taraftarı önceden Emniyet güçleri ile çatışırdı. Artık çiçek veriyoruz günümüzde. Ama gerçekten insanlar çok tepki vermeye başladı. Kardeşim ayakkabımın çıkarıldığı yere gelene kadar ultrasonum çekiliyor benim, daha bu baskı nedendir?

Bir de artık şu “Gruplar birleşsin” diyen arkadaşlar iyice baymaya başladı. Kardeşim grupların başında iki tane başkan var, yardımcıları var, yönetim kurulları var. Bu adamlar bilmiyorlar mı sizin bildiklerinizi? Belki grupların birleşmesi takıma, tribüne yarardan çok zarar getirecek olamaz mı? Geçmişler Maraton Tribünü’ne maçın toplasan on dakikası bağırmazlar, çıkmışlar kale arkası gruplarını eleştiriyorlar. Sen önce bir kendine bak. Geç kale arkası gruplardan birisine, çekirdek çitleme maratonda. Benim yaşım 38, doksan dakika bu takım için davul çalarım. Her maç ellerim parçalanır, ha davulu çalarken besteyi de bağırarak söylerim pek tribün bilen yorumcu renktaşım benim. Bilmem anlatabildim mi…