Skor Harika

Trabzonspor deplasmanı Türkiye liglerinin en zor deplasmanıdır. Mesafenin yanında tribün gücü hem oraya giden takımlar için hem hakemler için cehennemi yaşatır …

Skor Harika
23 Kasım 2016 08:56

Trabzonspor deplasmanı Türkiye liglerinin en zor deplasmanıdır. Mesafenin yanında tribün gücü hem oraya giden takımlar için hem de hakemler için adeta cehennemi yaşatır. Malum, hava şartları da bizim Antalya’ya göre epey soğuk oluyor. Takımımız son iki maçta 1-0’lık sonuçlarla yukarıya doğru çıkmaya başlamıştı ki araya Milli maç programı giriverdi. Camiada herkes ”Acaba bu iyi gidiş Milli Maç arasından sonra yerini kötü gidişe mi devredecek?” kaygısı taşıyordu. Bu şartlar altında oynandı Trabzonspor maçı.

Açık konuşmalıyım ki skor bizim için çok iyiydi. Bir yanım “Kötü oyuna bakma artık, skor almamız gerekiyor.” derken diğer yanım ise bunu maalesef kabul edemiyor. Oynadığımız futbol açık konuşmak gerekirse tek kelime ile rezaletti. Bu futbolu taktiksel anlamda oynadığımızı çok net gördüm, ona şüphe yok. Lakin karşıdaki rakip Trabzonspor değil de biraz şut çekmeyi bilen oyunculardan kurulu orta düzey bir takım olsaydı bugün almış olduğumuz hezimet skorun nedenlerini bu satırlarda okuyor olacaktık. Topla oynama oranları bir ara %80 Trabzonspor %20 Antalyaspor şekline gelmiş. Ben bir Antalyasporlu olarak bunu kabul edemem. Antalyaspor asla mahkum olmaz, olamaz. Tamam skor iyi ama olmaz böyle. Bu düşünce takımı uzun vadede perişan eder.  Takım Trabzonspor’u yendi. Gerçekten çok zor bir iş yapılan iş. Ama bu galibiyeti aldık diye oynanan kötü futbolu görmemezlikten gelirsek, işte o zaman çöküş başlar. Özellikle de bir taraftarlar bunu görmezsek Antalyaspor’a zarar vermiş oluruz.

Mbilla’nın penaltı pozisyonunda verilen karar son derece yanlış bir karardı. Yapılan müdahale kesinlikle faul ama ceza alanı dışında yapılan bir müdahaleydi. Şimdi, pozisyon içeride veya dışarıda olsun orada faul kararı veriliyorsa rakip oyuncu son adam olduğu için kırmızı kart verilmesi gerekmiyor mu? Futbola yeni gelen bir kural maalesef bunu tartışmaya açık hale getirdi ki bence son derece yanlış bir durum bu. Kural şu:

Gole giden bir oyuncu, rakip oyuncu tarafından düşürülürse bu fauldür.

Bakın bundan sonrası çok önemli… Eğer rakip oyuncu gole giden oyuncunun ayağındaki topa müdahale niyeti ile faul yaparsa sonuç sadece faul atışı olmalıdır.
Kural bu. Saçmalığın daniskası resmen. Özellikle Türkiye liglerindeki hakemlerin suistimal edebileceği bir kural. Zaten liglerimizin paçasından şaibe akıyorken böyle kurallar tamamen artniyete devşirilebilir. Defans oyuncusu zaten toptan başka nereye müdahalede bulunabilir? İşte Trabzonsporlu oyuncunun atılmama nedeni buydu.

Gelelim Diego’nun neden penaltı attığına… Bu takımda kaleye direkt frikik kullanan oyuncu Diego’dur. Tamam, sert ve düzgün vuruşlar yapıyor olabilir ama frikikleri o kullanıyor diye penaltı atışlarını da o atacak diye bir kural yok. Mesela Motta’nın da şutları gerçekten çok iyi. Danilo da kullanabilirdi penaltıyı ki bence o atmalıydı zaten.

Gelelim taraftarımıza…

Git-gel 3000 kilometre civarı yol… Neredeyse bir  gün sürekli gidiş, aynı şekilde neredeyse bir gün sürekli geliş. Yani iki gün boyunca durmadan kat edilen kilometreler… Üstelik pazartesi gecesi oynanan bir maç, yani hafta içi. Oradaki taraftar sayımız bu ülkedeki çoğu takımın yapamayacağı bir sayıdır. Bu yüzden Antalyaspor taraftarını kimse boş beleş sanmasın. Bırakın parayı pulu, yürek ister bu iş. Gidip dönen tüm renktaşlarıma helal olsun.

 

 

 

ETİKETLER: ,