Sabırlar Taşıyor
Takım berbat oynuyor, ligin dibini görmeye ramak kalmış. Her şeyden ötesi mücadele yok ama bu takımın peşinden 1500 kişi deplasmana gidiyor …
Artık tribünlerde sabırlar taşıyor. 4-0 alınan yenilgi için değil ama… Bu takım daha önce de defalarca kez mağlup oldu. Skorbordda yazılı olan skor asla önemli değil bizim için. Elbette futbolda mağlubiyetler de olacak. Ama futbol oynayacaksınız! Sahada mücadele edeceksiniz! Geçen sezon haftalarca mağlup olduk ama taraftar olarak sonuna kadar destek verdik ve hep beraber o sancılı süreci atlatmıştık. Çünkü sahada kanının son damlasına kadar mücadele eden, savaşan bir takım vardı. Bu sezon öyle değil işte. Herkes kendi kafasına göre hareket ediyor.
Takımın içerisinde bulunduğu durum kimsenin umurunda değil. Oyuncular “Nasıl olsa paramızı alıyoruz” kafasında ve buna kimse müdahale etmiyor. Bu işin şakası yok, bu takımın galibiyetler alması ve para kazanması gerekiyor. Sandro efendi iki hafta önce gördüğü kartın aynısını görüyor. Yıldız oyuncuymuş, geçiniz efendim. Dakika 45 olmuş ve orta alanda tehlike olmayan bir pozisyonda o hareketi yapıyorsa yıldız filan değildir o oyuncu.
Takımın kaleye adam akıllı şutu yok. Leanardo hocam maç sonu diyor ki “ağır bir yenilgi aldık.” Hocam sen söylemesen biz bilmiyorduk zaten o ağır yenilgiyi. Yenilen sensin hocam bir kere. Antalyaspor yenildi ama esas ağır yenilgiyi alan sensin. Üç tane defansif orta alan oyuncusu ile başlayan sensin. Oyun kurucusuz sahaya takımı süren sensin. Eto’o gibi bir oyuncuyu on numara pozisyonuna çekip, Deniz ile başlamayan da sensin. Sonra takım pozisyon üretemeyip de dört gol yiyince “Ağır bir yenilgi aldık” diyorsun. Takımın savunma kurgusuna şifalı dokunuşlar yapamayan da sensin Leonardo Hocam. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum da Leonardo geldiğinden beri bu takım dört maçta 11 gol yedi. Bu on bir golün altı tanesini lige yeni çıkmış iki takımdan yedi. Dört haftada oynanan oyun berbat.
Nasri gibi bir oyuncumuz var. Bu hafta sakatlığı sebebi ile oynamadı. Camiada herkes oynamadığı için mutlu. Gelinen duruma bakar mısınız? Menez gibi bir oyuncumuz var herkesin takımında görmek isteyeceği. Ama Menez efendinin Antalya’ya geldiğinden beri yaptığı en iyi şey, havuz başından fotoğraf paylaşmak. Hayır, havuzu çok seviyorsa su topu takımımıza gitsin, daha faydalı olur belki. Böylece tarihin en pahalı su topu takımı oyuncusu olur hem.
Takımda inanılmaz bir disiplinsizlik var. Kör olan bir insan bile bunu görür. Bu disiplinsizliğe müdahale etmesi gerekenler susuyor. Mesela Sandro efendiye neden bir ceza verilmiyor? Antalyaspor takımı yatma yeri değil. Bunu birilerinin bu oyunculara söylemesi ve kabul ettirmesi gerekiyor. Galibiyete prim alan oyunculara mağlubiyette de ceza kesilmeli. O zaman görelim bakalım, tekmeye kafa koymuyorlar mı? Ama şu durumda camiada gözler artık yönetime de çevrilmeye başladı. Zira müdahale etmiyorlar, akışına bırakıyorlar her şeyi. Olmaz, bu işin geri dönüşü yok. Yol yakınken ipleri ellerine almalılar.
Takım berbat oynuyor, ligin dibini görmeye ramak kalmış. Her şeyden ötesi mücadele yok ama bu takımın peşinden 1500 kişi deplasmana gidiyor. Bu ülkede kim yapar bunu? Tabii ki Antalyaspor taraftarı yapar. Dost düşman herkesin takdirini aldık yine bu hafta. Takım gol yedikçe tribünde vitesi arttıran Antalyaspor tribünündekiler, gerçek yıldızdır işte. Sahadaki yıldızlar sönmüş bir kere.
Yıllarca kanlı bıçaklı olduğumuz Bursaspor taraftarları ile çok güzel görüntüler verildi. İnsan on beş yıl önce söyleseler asla inanmazdı. Tamam, tribünde rekabet olsun ama o kadar kavga dövüş de kimseye bir şey kazandırmadı. Her iki taraf da darbe yedi yıllarca. Bu tarz görüntülerin oluşmasında rahmetli Zeki Canıtez’in de büyük katkısı olmuştu. Mekanı cennet olsun.
Gelelim kaybettiğimiz çok büyük bir değere… Yaşı çok büyük değildi Mevlüt kardeşimin. Ama yüreği o kadar büyüktü ki, o koskoca yüreğinin içerisinden Antalyaspor sevgisi, aşkı fışkırıyordu. Gerçekten bu tribün için çok şeyler yaptı, çok bedeller ödedi Mevlüt. Çok ama çok büyük bir değeri kaybetti Antalyaspor tribünleri. Umarım bir gün şampiyon oluruz da o kupayı mezarına götürürüz. Zira o kupa için hayattayken çok koşturdu Mevlüt. Mekanı cennet olsun.