14’e 10
Sezon başı ne umutlar vererek bu takımın başına geçtiniz, sanırım giderken bir enkaz bırakacaksınız …
Beşiktaş deplasmanında aslına bakarsak yeniliriz gibi düşüncelerle başladık maça. Ama her zaman dediğim şey yine ortaya çıktı; Antalyaspor var ise orada güneş vardır, umut vardır, ümit vardır.
Maça çok iyi başladık. Tamam, top genelde rakibin ayağında durdu lakin çok hızlı ve etkili çıktık. Bazı anlarda rakibin oyuncularının bireysel hataları bazen de önde alan daraltarak yaptığımız pres sonrası kazandığımız toplar ile benim saydığım en az dört tane bariz net pozisyonumuz vardı 45. dakikaya kadar.
Gelelim 45. dakikaya…
Bu dakikaya gelene kadar bir kere rakibin Atiba isimli oyuncusu ikinci sarı karttan atılmalıydı. Aslına bakarsanız hakem efendiler Antalyaspor’un Vodafone Arena’da Beşiktaş’a tarihinin ilk yenilgisini yaşatacağını anladılar. Tartışmalı bir pozisyon var malumunuz gol öncesi. Bu pozisyonu eğer ağır çekimde izlerseniz faul yok. Gerçekten Beşiktaşlı oyuncu topa müdahale ediyor orada. Ama işte öyle olmuyor. Futbolda “Kontrolsüz giriş” denilen olay bu. Zaten rakip oyuncu bu şekilde gelmese top Antalyasporlu oyuncunun ayağında kalacaktı. Yani bizim oyuncu ayağı kırılmasın ya da kopmasın diye sokmadı ayağını oraya. Bahsi geçen hakem Beşiktaş takımının son yedi iç saha maçının üç tanesini yönetmiş. Ve tabi ki sonuç hep Beşiktaş galibiyeti ile sonuçlanmış maçlar… Rakiplere kırmızı kartlar, Beşiktaş lehine penaltılar vs. vs.
Maçın geri kalanı hakkında yorum yazmayacağım, zira 14’e 10 maç yaptık. Ama takım bana göre gerçekten iyi niyetli oynadı. Mücadele güzeldi, bunu söylemeliyim açıkcası. Yani bu maç 11’e 11 oynansaydı, hatta biz 1-0 geriye düşseydik bile yine de bir şeyler koparacaktık oradan. Ama her zamanki gibi bu sezon bolca gördüğümüz şekilde hakemler tarafından doğrandık.
Gelelim bize… Sayın Başkan Ali Şafak Öztürk acaba maç sonu neden açıklama yapmadı? Başka takımların hakları yenildiğinde futbolcusundan başkanına kadar herkes canlı yayınlarda Federasyon’a, Merkez Hakem Kurulu’na eleştirilerini yapıp, onları yerden yere vuruyorlar. Bizim yönetimimiz ise inanılması güç bir şekilde gizemli kalmayı yeğliyor. Sessiz kalarak başarı gelmiyor maalesef. Çıkın kanallara kardeşim! Bir şeyler deyin, bu takımın hakkının yenildiğini söyleyin. Yoksa Antalyaspor tarihinin en pasif yönetimi olarak tarihe geçeceksiniz.
Bir de şunu söyleyeyim ki sezon başı ne umutlar vererek bu takımın başına geçtiniz, sanırım giderken bir enkaz bırakacaksınız. Maddi anlamda da böyle olacağı doğrultusunda istihbaratlar alıyoruz. Gelin yol yakınken iyice yükselmeye başlayan “Yönetim istifa” seslerine bir kulak verin. Ya bu takımı düzgünce yönetin ya da istifa edin gidin arkadaş. Biz hastalık sahibi olduk. Ligin dibindeyiz uyandırsın birileri birilerini.