Kötü Futbol

Karabük maçı bizim için çok önemliydi. Maçın günü ve saati tribünlerin dolu olmasına müsaade etmedi maalesef. Yine de tahmini 15000 civarı taraftarımız vardı stadyumda. Biraz geç doldu ama dediğim gibi maçın günü ve saatinin etkisi vardı bunda.

Karabükspor bu ligin deplasman karnesi en zayıf ekiplerinden birisi olmasına rağmen bizi yenselerdi aramızda 2 puan fark kalacaktı. Aslına bakarsanız yenebilirlerdi de. Bir kere biz gerçekten berbat oynadık. Özellikle Yekta oyundan çıktıktan sonra takım resmen çöktü. Yekta ayağında topu tutan, pas dağıtan, savunma yapan, orta alanın ortasında tam bir geçiş noktası bir isim… Topu almaya gelir, topu dağıtır, şut çeker, dikine oynar vs. Zeki’de de bu özellikler olsa keşke… Zeki’de sadece defansif özellikler var ve yıllardır diğer özelliklerini geliştiremiyor, bu da beni üzüyor işte.

Yekta oyundan çıkınca bloklar arası geçişi sağlayamadık. Karabükspor oyunun kontrolünü eline aldı. Tabii ki son 4 haftada yaşadığımız hakem kabusu tekrar başlayınca, Karabükspor pozisyonlar bulmaya başladı. Bakın Osmanlıspor ve Alanyaspor maçlarında da inanılmaz hakem hataları vardı aleyhimize. Biz o maçları geriden gelip kazandığımız için herkes galibiyet sevincinden dolayı hakemlerin neler yaptığını unuttu. Lâkin o hakem hataları resmen Konya ve Karabük maçlarının habercisiydi.

Yükselen bir Antalyaspor var. Bugün Fenerbahçe’nin 2 puan arkasındayız. Peki ben size birşey söyleyeyim, Konyaspor maçındaki hakem katliamı olmasaydı ve biz o maçtan 1 değil de 3 puan alarak ayrılsaydık bugün Fenerbahçe ikili averaj ile altımızda kalacaktı. Bu psikolojik olarak onlara daha da fazla baskı demekti. Ayrıca bize de psikolojik üstünlük sağlayacak, oyunucularımız daha da verimli olacak, bizimle oynayan rakipler ise ligin dördüncüsü, yani bir bakıma Şampiyonlar Ligi’ne gitme adayı ile oynayacakları için biraz daha mahkum, biraz daha baskı altında olacaklardı.

Ben futbola kesinlikle Videolig uygulamasının gelmesi taraftarıyım. Kimse bana demesin “Futbol hatalar ile güzel bir oyun” diye. Yok öyle bir dünya. Hakem efendi gidecek bakacak arkadaş pozisyona, oyuncu itiraz edince bakacak o pozisyona. Ha o zaman da hakem hatası olacaksa zaten o hakemi de hakemlikten çıkarsınlar. Herkes emeğinin karşılığını alsın. Bugün basketbolda bu var, teniste var ve gayet de pozitif sonuçlar alınıyor. Bu uygulama kullanılmaya başlasın, ben o zaman göreceğim kendilerine ”Büyük” denilen takımların ligi kaçıncı sıralarda bitirdiğini. Zira bana göre aldıkları puanların yarısı hakem hatalarından kaynaklanan puanlar.

Takım berbat oynamasına rağmen kazanmasını bildi. Sakıb’ın soldan getirdiği ve harika bir orta açtığı pozisyonda, rakip kalecinin hatalı çıkması sonucu Eto’o cezayı kesti. Daha öncesinde aynı Eto’o klasına yakışmayacak bir pozisyonu kaçırdığında tribünde hepimiz saç baş yoluyorduk. El Kabir kumaşı çok iyi bir oyuncu. Lakin bencil birkaç pozisyonu oldu. Bizim taraftar pek sevmez bu gibi durumları. Ayrıca tribün ile çok haşır neşir, yani arayı sıcak tutmaya çalışıyor. Bu çok belli, gözleri sürekli tribündeydi. Kendisi kilo, kondisyon ve bencillik problemlerini aşarsa bu tribün onu zaten el üstünde tutacak. Sakıb ve Fornezzi ise aklıma gelen, iyi mücadele gösteren oyuncularımızdı.

Cumartesi günü Akhisar deplasmanına gideceğiz. Tribünlerde sonuna kadar kardeşlik duygularının olduğu bir maç olacak. Lâkin sahada bize kesinlikle 3 puan lazım. Akhisar bu ligin 13 gol ile en az gol atan ekibi. Bizim Vaz Te isimli oyuncularına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Ne olursa olsun biz tribünde olacağız ve galibiyet için terimizin son damlasına kadar savaşacağız. Umarım futbolcu kardeşlerimiz de bize eşlik eder ve Manisa’dan şen şakrak döneriz evimize.