Kayıp

Maçtan sonra Gençlerbirliği Teknik direktörü Ümit Özat bir açıklama yaptı:

“Maç başlamadan önce bana deseler ki ‘Bir puan veriyoruz’ diye, kabul ederdim.”

Bu açıklamayı iyi okumak gerekiyor. Yani adam “Antalyaspor tehlikeli takım, iyi takım. Ben bir puana razıyım.” diyor.

Antalyaspor gerçekten tehlikeli bir takım oldu. 1-0 geriye düşmemize rağmen oyunu bırakmadık. Aslında oyunun hakimi bizdik. Gençlerbirliği de aslına bakarsanız tehlikeli bir takım. Hızlı, dikine gidebilen, teknik kapasitesi bir hayli yüksek olan oyuncuları var. Ama bize karşı korkak oynadılar. Bir puana razı oynadılar. Sahalarından çıkmadılar ve oyun anlayışları maçın başından sonuna dek böyleydi.

Biz ne yaptık peki?

Aslına bakarsanız benim şahsi düşüncem iki puan bıraktık Ankara’da. Rakip korkarak oynadı. Özellikle maçın ikinci yarısı top bizim ayağımızda olmasına rağmen rakibin katı savunma kurgusuna bir çözüm üretmedik. Hal böyle olunca da maalesef beraberliğe razı olduk. Bu kaybedilen iki puanı da çok arayacağız sezon sonu bence. Akhisar deplasmanı, Galatasaray ile içeride oynadığımız maç ve bu maç bizim için çok çok önemli kayıplar oldu. Bu üç maçtan istediğimiz sonuçları alabilseydik belki bugün Şampiyonlar Ligi hedefini kovalıyor olacaktık. Ayrıca Beşiktaş maçında kaybedilen iki puanı da buraya ekleyelim.

Rakibin katı savunması maç boyunca sürdü. Futboldan az çok anlayan herkes rakibin taktiğini çözdü. Katı savunma, alan daraltma ve hızlı oyuncular ile gol aramak. İşte buna çözümü bulan kişiler de günümüzde teknik direktör olan kişiler. Burada Rıza Hoca bence sınıfta kaldı. Maç boyunca özellikle maçın ikinci yarısında buna çözüm bulmalıydı Rıza Hoca.

Ankara’da kendine ayrılan bölümü yine dolduran bir Antalyaspor tribünü vardı. Bu artık gelenekselleşti diyebiliriz. Antalyaspor tribünü eski ruhunu geri kazandı. Bir döndü ki yer yerinden oynuyor. Taraftarımızdan bırakın Türk medyası, artık Avrupa tribünleri bile bahseder oldu. Lakin sanırım Avrupa hedefi olan sadece tribün bu camiada. Oysa görüldüğü gibi Antalyaspor tribünü Avrupa’ya gitmişken, takım maalesef inatla bu ülke sınırlarında kalmaya çabalıyor.