İlk Yarı İkinci Yarı
Çok zorlu bir rakibi devirdik hafta sonu …
Çok zorlu bir rakibi devirdik hafta sonu. Ligin makine düzeninde futbol oynayan bir ekibiydi Gençlerbirliği. Açık konuşmak gerekirse maçı net bir skor ile kaybedeceğimizi düşünüyordum. İlk yarı oynanan futbol bence çok kötüydü. Aleyhimize verilen penaltı kararı doğruydu. Orada defans oyuncumuzun kollarını vücuduna yapıştırması gerekiyor. Çok acemice bir pozisyondu. Artık bu tarz acemilikleri yapmamamız gerekiyor.
Allahtan diyorum Gençlerbirliği penaltıyı kaçırdı. Hatta nankörlük yapmayayım, Ferhat penaltıyı kurtardı. Gerçekten köşeye giden topu çıkardı Ferhat. Helal olsun kendisine. Eğer o penaltı gol olsaydı, ligin en iyi kontraatak futbol oynayan ekiplerinden birisi ile tanışacaktık. Bana kalırsa penaltı gol olsaydı çok net bir skor ile mağlup olurduk.
İkinci yarı öne geçmenin de verdiği güven ile çok baskılı oynadık. Önde bastık, inanılmaz bastık hem de. Müthiş bir baskı kurduk ve arka tarafta da alan daraltınca bütün topları almaya başladık. Hızlı da çıktık rakibin üzerine ama o son vuruşlardaki gecikme ve beceriksizlik sonucu maalesef 4-5 atacağımız maçtan 1-0 ile ayrıldık. Ben halen kaleyi karşısına alan oyuncularımızın neden topu eline ayağına dolaştırdığını, neden kaleye şut çekmediklerini anlayabilmiş değilim. Sanırım güven kaybı var oyuncularımızda.
Gelelim taraftara…
Bence özellikle kale arakalarındaki gruplar en az futbolcular kadar yoruldular. Müthiş bir performans vardı,bir dakika bile düşmedi tribünümüz. Ara ara stat geneline de yansıdı bu performans. Buradan futbolcu arkadaşlara seslenmek istiyorum, Antalya tribünü maç bitimi sizin kendilerine gitmenizi ister, bekler. Yenilseniz de, yenseniz de, deplasmanda da olsa ,Antalya’da da olsa bunu ister. Maç bitmiş, sana müthiş destek verilmiş. Maçı da kazanmışsın. E be arkadaşım, iki dakika gidip taraftarını selamlasan ne olur, ölür müsün? Ölmezsin değil mi? Ama o armaya can feda edecek çok adam var o kale arkalarında.