Bu İşi Tribün Yapacak

Anlaşıldı, başka yol kalmadı. Görülen o ki iş başa düştü ve bu takımı bu ligde tutma işi yine bize kaldı. Takımın futbol oynama olayı zaten hiç yok desek yeridir. Ama tribün gücü olarak biz olaya dahil olunca hiç yoktan mücadele ediyorlar, savaşıyorlar.

Fenerbahçe maçına bakıyorum, sahada tek takım var o da rakip takım. Bizim takımda kalecinin önü ile orta alanda oynayan oyuncuların arasına “Defans oyuncusu” diye tabir edilen 4 oyuncu koymuş Hamza Hoca. Kimse kusura bakmasın ama oraya dört tane direk koysak hiç yoktan top direklere filan çarpardı. Kademe anlayışı nedir, birisi bu oyunculara anlatsın. Çağdaş futbolda süratli, atletik olmayan futbolcunun yeri yok. Rakip ofans oyuncuları hep süratli olunca bizim Sakıb Efendi gol olup top kalemizin içerisinde ikinci defa sekerken anca defansa yaklaşmış oluyor. Bakın, mevkisine dönüyor demiyorum. Mevkisine yaklaşıyor anca Sakıb Efendi. Süratin yoksa, kendine güvenmiyorsan oralara gitmeyeceksin Sakıb Ağa.

Kalan dört maçta ben “Şu takımı yeneriz” diyemiyorum şahsen. Haftalar öncesinde “39 hatta 40 puana atmamız lazım kendimizi” demiştim. Yazılarım arşivde. Camiada Konyaspor maçı sonrasında inanılmaz bir rahatlama oldu. Bence Konyaspor fikstür avantajı ile bizim üzerimizde bitirir ligi. İnşallah bu takım beni utandırır. Ha Konyaspor umurumda mı? Tabii ki değil ama herkesi işin ciddiyetini farketmeye davet ediyorum. Küme düşme potası ile aradaki puan farkı 3! Bizim inanılmaz bir fikstür dezavantajımız var. Allahtan 3 maç arka arkaya  kazandık. O zaman da yazdım; biz iyi oynadığımız için değil, rakipler çok kötü olduğu için kazandık. Rakiplerin bireysel hataları bizi galip getirdi. Yoksa biz futbol falan oynamadan kazandık hep. Tehlike çok büyük.

Hatta dahası var; Antalyaspor tarihinin bence gelmiş geçmiş en önemli dört maçına çıkacağız. Bu dört maçta en az dört puan alamazsak ne demek istediğimi ilerleyen yıllarda anlayacağız maalesef. Kulübün ne kadar borcu olduğunu, bu borcu ödemek için kulübe para gerektiğini ve para kazanmanın Süper Lig’de galibiyet almanın olduğunu bilen renktaşlarım da tarihimizin en önemli 4 maçına çıkacağımızı biliyor. Bu yüzden bu dört maçta ölümüne destek olmalıyız takımımıza. Bakın bu oyuncular yarın bir gün gidecekler ama biz bu takımın yanında kalacağız. Bu bilinç ile kalan dört maçta iş bize düşüyor, bu takıma ite kaka da olsa bu maçlardan en az dört puan aldırmalıyız. Bu işin şakası yok.