Ölü Toprağı
Hakan Aydın yazdı…
Hocasız geçen iki haftanın sonunda imdada yetişen milli takım arasında ülke futbolunun kariyer bakımından en üst seviyedeki hocalarından birisi olan Ersun Yanal göreve başlamıştı.
Ne var ki zorlu Alanyaspor maçı öncesinde sakat, cezalı ve hastalıktan ötürü bir hayli eksik bir kadro ile maça hazırlanmak, hoca değişikliği takımlarda istatistiksel verilere göre %90’ın üzerinde olumlu etki göstermesine rağmen Antalyaspor’da işe yaramadı.
Karşılaşmaya Alanyaspor ilk düdükle birlikte önde basan, pres yapan, bunun sonucunda Antalyaspor’u hataya zorlayıp erkenden golü bularak takımımızın gardını düşürme amacıyla başladı.
Ersun Yanal ile Antalyaspor’da en büyük değişiklik, oyunun kaleden kurulmasıydı. Kaleci Ferhat neredeyse ilk yarı boyunca degaj yapmadan oyunu başlatırken, oyunu ilk kuran oldu. Küçük kısa paslaşmalar yaparak uzun şişirme diye tabir edilen oyun planını dışına çıkarak, yeni bir taktik ve oyun planı ile ilk defa resmi bir maça çıkan takım, bunun sıkıntılarını yaşadı. Takım savunması yapmaya çalışırken Antalyaspor rakip kaleye gitmeyi unuttu. Alanyaspor’un etkili kanat adamları ve ligin en iyi orta saha oyuncularına şans vermemek adına takım olarak kapanıp, ani kaptığımız toplarla Alanyaspor’un zayıf yanı olan 1. bölgesi yani ağır stoperlerinin arasına hızlı nitelendirilebilecek Sam, Amilton ve Gökdeniz ile gol aramak üzerine bir planı vardı Ersun Yanal’ın. Ne var ki orta alanda Nuri ve Hakan’ın etkisiz oyunları, ilk yarı boyunca Antalyaspor’a zor anlar yaşattı. Özellikle Nuri Şahin, suya sabuna dokunmadan, hiçbir sorumluluk almadan, tabiri caizse saklanarak oynuyor. Birileri Nuri’ye Borussia Dortmund ve Real Madrid’deki maçlarının kasetlerini izletmesi lazım. Nuri herhalde hafızasını kaybetti, o Nuri ile bu Nuri’nin alakası yok.
Takımın ilk yarıda henüz maçın başlarında üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi. Sahadaki oyuncular geziniyordu. Bu da şunu gösteriyor, yeni gelen Ersun Yanal ve ekibi, bu takıma Alanya maçına çıkana kadar haddinden fazla yükleme yapmışlar gibi duruyor. Hal böyle olunca da sahadaki oyuncu grubunun yürümeye mecali yoktu. Yaş ortalaması yüksek olan bu oyuncu grubuna sezonun ortasında bu yüklemeler bence yanlış olur.
Hocanın takımı tanıması için zamana ihtiyacı olduğu belli. Çünkü henüz oyunculuk kariyerinin başında olan Gökdeniz, forvet olarak değil kanat olarak kullanılsa daha etkili olabilirdi. Ha diyeceksiniz ki forvet yok, ileri uçta Sam ya da Podolski değerlendirilebilirdi. Yine Sam çıkarken oyuna girmesi gereken Ufuk Akyol olabilirdi. Sağ kanada Gökdeniz kaydırılabilir, Podolski ileri uca atılabilir, orta alanda Hakan, Nuri ve Ufuk ile diri ve hızlı Alanyaspor orta alanının hızı kesilebilirdi. Böylece Hakan Özmert’in de kırmızı kart görmesinin önüne geçilebilirdi. Hakan Özmert cebinde sarı kartla gezerken, ha şimdi atıldı ha şimdi atılacak diye endişe ederken, maalesef Ersun hoca takımı ve oyuncu grubunu tam anlamıyla tanımadığı için müdahale edemedi. Ersun Hocayı eleştirmek için erken olabilir ama golü kalemizde gördükten sonra ve 1 kişi eksildikten sonra ne yazık ki oyuna hiç müdahale etmedi. Kenardan sadece izledi. Hoş, oyuna müdahale etse de kulübede oyunu lehimize çevirebilecek silahları da yoktu.
Ersun Hocanın ilk doksan dakikasında artı ve eksileri yan yana koyarsak, takım ilk yarı boyunca birlikte defans ve hücumu düşündü. Oyunu 1. bölgeden pas oyunu ile kaleciden başlattı. Stoperler daha önde oynayıp takım boyunu kısa tutmaya çalıştılar. Kaptırdığımız toplarda Yugoslav faulü dediğimiz taktik faulleri çok yaptık. Bu maç genelinde eksi yazabileceğimiz şey ise, Alanyaspor gibi takıma önlem almamak olmuş. En iyi orta saha ve hızlı kanat adamlarına sahip Alanyaspor’un en büyük özelliği olan, hızlı oyunla diyagonal paslarla oyunun yönünü değiştiren, bunu da ligimizde en iyi uyarlayan takıma önlem almamak, hocaya eksi yazar.
Sahada Özgür Yankaya denilen zat, takdir haklarını hep Alanyaspor’dan yana kullandı. Bize çok çabuk çıkan kartlar, nedense rakibe çıkmadı. Bizim yaptığımız her faul sonucunda sanki futbolcu grubunu dövecekmiş gibi sert bakışlar attı, azarlar tarzda konuşmalar yaptı. Hakan Özmert’e çıkardığı ikinci sarı kartı Süper Lig’de hiçbir hakem , hiçbir oyuncuya çıkarmamıştır. Ekranlarda gördüğümüz ve duyduğumuz, kendilerine sinkaflı sözleri duymazdan geldiler. Hakan Özmert sert bir itirazda bulunmuş olabilir. Ancak Hakan, bu takımın kaptanıdır. Özgür Yankaya bu maça önyargılı şekilde çıkmış ve görevini de iyi şekilde tamamlamıştır.
Son sözüm Molière’den Ersun Yanal’a gelsin:
“Güçlükler, başarının değerini artıran süslerdir.”