Maskeli Balo
Hakan Aydın yazdı…
Edebiyat dünyasında meşhur bir söz vardır, “Sanat, sanat için midir? Sanat, toplum için midir?” diye… 100 yılda bir yaşanan ve tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgın döneminde, hayatın dönen bütün çarkları durdu, çarkların dişlileri dönmez oldu. Günümüzde bundan en büyük yarayı alan alanlardan birisi de endüstriyel futbol oldu.
Dünya genelinde virüsün etkileri ve şaşkınlığı birkaç ayda atılabilmişken, global alanda futbol çarkının dönmesi için çözüm arayışına girildi. Kısmi de olsa bir çözüm üretildi. Sonuç olarak futbolun olmazsa olmazı “taraftar” olmadan maçların kaldığı yerden devam etmesi konusunda görüş birliğine varıldı.
Yalnız yazımın başında belirttiğim meşhur “Sanat, sanat için midir? Sanat, toplum için midir?” sorusunu yeşil sahalar için “Futbol, kulüpler için midir yoksa taraftar için midir? sorusunu sormak gerek diye düşünüyorum.
Öyle ya, artık yavaş yavaş yeni normal dediğimiz hayata geçiş yaptığımız dönemdeyiz. Bu dönemde şehir içi ulaşımda metrolar ve otobüslerde kısıtlamalar olmayacak. Sahiller ve parklar gezilebilecek. En önemlisi de AVM denen alışveriş merkezleri serbest olacak. Fakat yağmurunu, rüzgarını, sıcağını iliklerimize kadar hissettiğimiz açık alan olan tribünler yasaklı kalacak. Bu satırları okuyanlar sosyal mesafe ve virüsün ölümcül etkileri diyebilir, bu düşüncelerime itiraz edebilirler. Ben de şunu dile getirmek isterim, bizim stadyum için konuşursak yanlış hatırlamıyorsam Doğu Tribünü ve Batı Tribünü yedişer bloktan oluşuyor. Her bloğa bir koltuk dolu, üç koltuk boş şeklinde güvenlik önlemleri alınarak tribünlere eldivenli, maskeli şekilde seyirci alınabilir. Kurallara uymayanı da anında tespit edip, seyirden men edebilirsin. Böylece futbolun asli unsuru olan taraftarlar takımını yalnız bırakmamış olur, oyunculara da moral olur. Bunu yapmak çok zor değil.
Bir de madalyonun öbür yüzüne bakarsak, ligin başlamasına artık kısa bir süre kaldı. Antalyaspor olarak tam bir ritim yakalamışken, istim üstünde, rakiplerine kök söktüren bir takım varken yeni tip koronavirüs bir anda her şeyi değiştirdi. Bizim takımın yaş ortalamasının yüksek olması da beni endişelendiriyor. Böyle bir oyuncu grubu geç forma girer. Biz form yakalayana kadar alt grup bizi yakalayabilir. Bir de futbola aniden ara verip yeniden sıkı bir tempoya girmek, istenilmeyen sakatlıklara yol açabilir. Onun içindir ki maçlara olabildiğince konsantre olup, aşağı ile arayı açmalı ve korkulu rüya görmemeliyiz.
Gerçi pandemi sürecinde zorunlu arada Başkan Ali Şafak Öztürk’ün otelinde futbolcuların aileleriyle beraber kamp yapması, onlara hem moral vermiş hem de iyi bir motivasyon sağlamıştır. Bu da kanaatimce takıma olumlu şekilde yansıyacaktır.
Sözlerimi Eflatun’un şu sözüyle bitirmek isterim: “Her şeyin en mühim noktası başlangıcıdır.“