İrmik Helvası

Hafta içi dernek, vakıf, harfiyat derken camianın bile Başakşehir karşılaşmasına odaklanmışken teknik heyet ve oyuncu grubunun konsantrasyonu , kafaca karşılaşmaya hazırlar mı bunlar hep soru işareti olarak akıllara kazınmıştı.

Karşılaşmaya Antalyaspor geçen haftanın aksine üçlü oyun kurgusundan vazgeçip dörtlü bir tandem taktik anlayışı ile sahaya dizilmişti. Üç haftadır ilk 11’de düşünülmeyen, takımın adeta omurgası olan Kaluzinski kadroda yer bulmuş, sahada kendini göstermişti. Henüz 2. dakika dolmadan Djenepo’nun baskısı ile Kaluzinski’nin mükemmel milimetrik pası ile Larsson’u topla buluşturup üstünlük sayısını elde etmekte en büyük katkı Kaluzinski’nindi.

Antalyaspor oyuna oyun aklı Kaluzinski ile başlayınca orta alandan ileriye, üçüncü bölgeye topu daha rahat taşıdı ve pozisyon bulmanın en etkin ismi idi. Dörtlü bir oyun sistemi ile oynayınca, orta alan üstünlüğünü rakibe vermeden, kora kor bir oyun oynadı. Dakikalar ilerledikçe topa daha çok sahip olan, topla oynayan bir Başakşehir vardı.

Özellikle 20. dakikadan sonra oyun Antalyaspor sahasında oynanmaya başladı. Antalyaspor ise topun arkasına geçerek rakibi bekleyip rakip savunma önde iken kapacağı toplarla farkı artırıp 2. devreye daha rahat başlamanın peşindeydi. Nitekim rakibin çıkarken kaptırdığı bir topta Larsson slalom yaparak farkı ikiye çıkardı. Ne yazık ki üç dakika sonra Antalyaspor savunma bloğunun kademe hatasından ve yanlış adam paylaşımından kaynaklanan top, Antalyaspor filelerine gitti.

İlk yarıda sol bekte Burak İngenç çok zorluk yaşadı ve kademe hatası yaptı. 4 numaralı Gerxhaliu kademe hatası yaptı. Özellikle bu ikili savunmanın dengesini çok bozdu. Halbuki Güray’ın yokluğunda Erdoğan sola çekilebilir, sağda ise Bünyamin’le oyuna başlanabilirdi. Geçen sezon bunu birçok kez denedik ve başarılı da oldu.

İlk yarıda ilk üç haftanın kahramanı Samudio, Başakşehir karşılaşmasında çok fazla pas hatası yaptı ve top kayıpları yaşadı. İlk yarının sonunda Başakşehir’in %66’lık topla oynama yüzdesi üstünlüğü vardı. Antalyaspor’un koca ilk yarı boyunca orta olarak üç defa orta yapılmış, o 3 ortada da isabet yoktu. Bu da gösteriyor ki, kanatları Başakşehir karşısında hiç kullanamadık.

Karşılaşmanın ikinci yarısına Çağdaş Atan iki oyuncu değişikliği yaparak başladı. İkinci yarının ilk düdüğü ile birlikte ilk yarının sonunda attığı golle beraber Başakşehir, üstünlük sayısı arayacağını belli etmişti. İlk yarı boyunca Başakşehir’i uyutarak oyunu temposuz oynatarak istediğini alan Antalyaspor’a karşı bunu fark eden Çağdaş Atan, Piatek ve Berkay2ı oyuna alarak orta alanı hızlı geçip sonucu kendi lehine çevirmeyi istiyordu. Bunun karşılığında skoru elde etmesine rağmen Antalyaspor kenar yönetimi Başakşehir’in üstüne gitmeye çalıştı. 62. dakikada rakip takımın beraberlik golünden sonra Antalyaspor takım olarak adeta dağıldı.

Tabir-i caizse irmik helvasını herkes bilir, güzel de olur. Kaşığı vurdun mu dağılır. Antalyaspor da pazar günü irmik helvası gibiydi. Buna kenar yönetimi de belliydi. Karşılaşmada geriye düşünce 2. forveti alıp Antalyaspor adına tek kesici orta saha adamını oyundan alıp Safuri’yi oyundan tutması, farkın açılmasının en büyük nedenlerinden biriydi. Halbuki ikinci yarıya başlarken skoru tutmak amacıyla Safuri’nin yerine Soner, çok kademe hatası yapan Burak yerine Erdoğan çekilebilir, sol kanadını hızlı kullanan Başakşehir’e karşı Bünyamin alınabilirdi. Antalyaspor kalesine atılan beş golün üçünde direkt hatalı Amar’ın yerine de uzun olarak Bahadır alınabilirdi.

Namzet teknik adam Alex, kulübede adeta donuk ifadelerle karşılaşmayı izledi. Ha ben de televizyondan izlemişim ha Alex sahadan kulübenin önünde izlemiş. Yoğurtçu Parkı’ndaki Alex heykelini koysak, canlısından daha etkili olurdu. İnanıyorum karşılaşmayı kazanacağını oyuncu grubuna inandıracak hiç hırs yoktu kulübede.

90 dakika sonunda Antalyaspor yapboz tahtasına dönmüş gibi, her hafta ayrı bir 11 sahaya sürmek bu kenar yönetimin acemiliğini gösterir. Bugün kaleci Piric’ten alt liglerde daha iyi kaleciler var. Stoper Amar Gerxhaliu değil 11, maç kadrosuna yazmam. Gerçek mevkisi 10 numara olan genç Burak İngenç’i ısrarla sol bek oynatarak Burak’ı kaybetmemize neden olacak. Tıpkı Emre Uzun’u geçen hafta tepkileri üzerine çektirip moral olarak bitirdi.

Özellikle karşılaşmanın ikinci yarısı Amar ve Burak’ın kademe hataları ve kaleci Piric yediği hatalı gollerden ötürü 18 dakikada 4 gol yeniyorsa, teknik heyetin hatası büyüktür. İlk yarı merkez ortadan giderek farkı bulan Antalyaspor’a karşı Başakşehir ikinci yarı aynı taktiği uygulayarak mağlubiyetten farklı bir galibiyet elde etti. Antalyaspor kenar yönetimi de adeta seyretti.

Milli araya girildiğinde bence Alex ile vedalaşıp ligi bilen, tanıyan, kriz yönetebilen Volkan Demirel gibi deneyimli bir hocayı getirerek bu girdaptan çıkabiliriz.

Son sözüm Alex’e George Herbert’ten gelsin:

“Kaptanı usta olmayan gemiye, her rüzgar kötüdür“