Görünmez Kahraman
Hakan Aydın yazdı…
29 Ekim 2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız günün akşamında, Antalyaspor’un evinde oynayacağı karşılaşmada rakip, Başakşehir’di. Antalyaspor, Başakşehir’le 20215-2016 yılından bu yana bu maça dek Süper Lig’de 16 kez rakip olmuştu. Antalyaspor 16 maçın 2’sini kazanırken, Başakşehir 11’ini kazanarak ezici bir üstünlük elde etmişti Antalyaspor’a karşı. Antalyaspor camiasında adeta Başakşehir sahaya formasını koysa, maça 1-0 önde başlayacakmış gibi bir izlenim vardı.
Karşılaşmanın ilk düdüğü ile birlikte oyunu kanatlara yayan ve geçen haftaki yokluğunda çok aradığımız Jehezkel’in ilk onbirde vatandaşı Safuri ile birlikte yeşil zemine çıkması, Antalyaspor’un çehresini geçen hafta oynanan Gaziantep karşılaşmasına göre 180 derece çevirmişti. Sol kanata Güray’ın dönmesi ile Antalyaspor ilk dakikalardan itibaren kanatlarını kullanıp hızlı çıkışları ile rakibin ağır defans tandeminin dengesini daha ilk dakikalardan itibaren zorlamaya başlamıştı. Antalyaspor, özellikle ilk yarı boyunca sağ kanatta Jehezkel ile rakibi çok zorladı.
Devre arası istatistiklerinde Antalyaspor sağ kanadını %51, sol kanadını %41, orta alanı da %18 ortalama ile kullandığını gördük. Bu ortalama ile ilk yarı pozisyon aradık. Dakikalar 16’yı gösterirken kazanılan bir köşe vuruşunda belki antrenmanda bile bu kadar rahat kafa vuruşu fırsatı bulamayan Saric, rakibin iki uzun stoperi arasından gelen ikramı geri çevirmeyerek Antalyaspor’u öne geçiren kafa vuruşunu yaptı. İlk yarı boyunca net bir pozisyonu var diyemeyeceğimiz Antalyaspor, bir köşe vuruşundan gelen gol ile devreyi önde bitirdi.
Üstünlük antalyaspor lehine dönünce Başakşehir, Antalyaspor’a baskı kurmaya çalıştı ancak sahanın Antalyaspor adına görünmez kahramanı olan Erdal Rakip, futbol tabiri ile tam bir 6 numara pozisyonunda dönen topları alarak rakibin geçiş oyunlarına izin vermediği gibi, Antalyaspor’un ilk atak başlangıçlarını da başarılı şekilde gerçekleştirdi.
Orta alanda Safuri, Erdal ve Saric’in birlikte oynaması, Antalyaspor orta alanını geçen karşılaşmalardaki gibi kırılgan olmaktan çıkarıp daha dirençli ve fiziki olarak rakibi ezen bir hale getirmişti. Bu orta saha, rakip orta alan oyuncularına tatlı sert baskı uygulayıp rakibin topu üçüncü bölgeye rahat rahat taşımasına izin vermeyerek rakibin orta alan oyuncularını yıldırdı. Yalnız böyle bir üçlü orta alanla oynamak Antalyaspor’un gol yollarındaki en büyük silahı olan Adam Buksa’nın daha az topla buluşup pozisyona girmesinin önüne geçiyor. Yaratıcı bir 10 numara tarzı bir orta alan oyuncusu olunca rakip markajından kurtulup pozisyonlar üretmesi daha mümkün oluyor.
Antalyaspor adına karşılaşmanın ikinci yarısında artık bir klasik haline gelen topu rakibe vererek skoru koruma telaşı, ikinci yarının ilk düdüğü ile birlikte başladı. Yalnız Başakşehir’in sadece adı kalmış, ruhu gitmiş; adeta gazı kaçmış bir gazoz gibiydi. İkinci yarıda oyun daha çok Antalyaspor yarı alanında oynansa bile Antalyaspor’un defans dörtlüsü Başakşehir’i kaleye yaklaştırmadı. Defans hattı, rakibin ileri uç adamlarını ve ataklarını en fazla 18 tabir edilen yerde etkisiz hale getirmeyi bildi.
Antalyaspor deplasmanından en azından bir puanla dönmek için tüm kozlarını sahaya süren, adına teknik adama demeye dilimin varmadığı, adeta bir sokak kabadayısı gibi Antalyaspor oyuncuları ve taraftarlarını tahrik ederek sonucu değiştirme hesabı yapan Çağdaş Atan’a oyuncular ve taraftar prim vermedi.
Zor da olsa 90 dakika sonunda tek golle hanesine üç puan yazdırmasını bilen Antalyaspor’du. Antalyaspor, yaklaşık 10 senedir kendi sahasında dize getiremediği Başakşehir’den üç puanı alıp adeta şeytanın bacağını kırdı.
Son sözüm, Harold Geneen’den gelsin:
“Şans yakalayanın olur.”