Zihinler Gençleşince
Fahrettin Kayan yazdı…
Yukarıdaki resim, bir hafta arayla her iki maçın ve takımın hoca değişikliği sonrası neden yükselişe geçtiğinin net resmidir.
Geçen hafta yaptığı hatayla gole sebep olan Bünyamin’e Nuri Şahin’i verdiği desteği konuşmuştuk. Bu görüntü sonrası futbolcu nasıl kazanılır anlayışının kitabı yazıldı. Bu hafta Bünyamin hem oynadığı futbolla hem performansıyla müthiş bir geri dönüş yaptı.
Son sezonlarda maddi sıkıntılar yüzünden de olsa genç oyuncu yatırımlarıyla takımın gençleştirilmesine çalışılıyordu. Geçen sezon takımın yaşı ne kadar yüksek ise bu sezon başı takım iyice gençleştirilmişti.
Bu hafta golleri atan isimlerden;
Bünyamin 21 yaşında
Mukairu 23 yaşında
Floranus 23 yaşında
Son haftanın yıldızlarına bakarsak;
Doğukan Sinik 22 yaşında
Futbol Sorumlusu Nuri Şahin 32 yaşında
Yönetim kadrosuna dönersek;
Başkan Aziz Çetin 45 yaşında
Yönetim kurulunun yaş ortalaması 40 yaş civarında
Takımın gençlik aşısı, her geçen hafta meyvelerini veriyor. Fiziksel ve mental açıdan yapılan yüklemeler ile her hafta daha da üzerine koyarak ilerliyoruz.
Sezon başı kadro aynı, yönetim aynı, değişen sadece Futbol sorumlusu… Takımın bu gençleşme adımlarını atan ve yönetimle beraber başlatan Ersun Hocayı da unutmayalım. Ama artık çok net görüyoruz ki önemli olan sadece oyuncuları gençleştirmek ya da ekipleri gençleştirmek değilmiş. Fikir ve düşüncelerin de genç, dinamik olması gerekiyor.
Bir düşünün; ülkemiz futbolunda ne kadar gençlere önem verdiğini ve gençleşmeye çalıştığını söyleyen antrenör varsa belli bir yaşın üstünde. Ama genç teknik adamların önü açılması mevzu bahis olunca o kısımda gençleşmek kimsenin işine gelmiyor. Bu noktada hoca değişikliği yapma kararı alan yönetimi ve Başkan Aziz Çetin’i kutlarım. Yurt içi ve yurt dışından arayarak görev almak isteyen hatta parayı bile problem etmeden gelip çalışmak isteyen onlarca teknik adam varken alınan risk dolu kararla Nuri Şahin hamlesinde kazanan onlar oldu. Takımdaki düşüncelerin gençleşmesi, hem sahada oynanan oyunun dinamizmini ve enerjisini yükseltti hem takımda ne kadar performansı düşük, mutsuz genç oyuncu varsa tekrar kendilerine gelmelerini ve oynadıkları oyundan keyif almalarını sağladı.
Bırakın bu sezonu ya da başarılı götürüp ligi bitirmemizi, maçlarımızı bile izlemek istemeyen insanların olduğu bir sezonda bambaşka bir takım ortaya çıkmasında emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Bu takım sezona yeniden doğmuş gibi başlayıp bizleri mest ederken sadece övmek ve teşekkür etmek yetmez. Artık tribünlerin biraz daha kalabalık olması gerekiyor. Uzun zaman sonra tribünlerle birik olan bir takım varken takımın enerjisine daha çok katkı yapmak gerekiyor.
Sanırım sadece bu hafta değil önümüzdeki birçok hafta da Antalya’da futbolu seven herkes hafta sonunu keyif içinde geçirecek ve pazartesi sendromu yaşamayacak.