Sorumsuzluk
Fahrettin Kayan yazdı…
Bu sezon bir sürü problemle uğraşıyoruz ama en büyük problemimiz, ciddiyetsizlik ve sorumsuzluk.
Haftalar boyunca anlatmaya çalıştık. Futbolcular başına buyruk olmuş, herkes kendi çapında takılıyor. İsteyen istediğini paylaşıyor, istediği açıklamayı yapıyor. Sosyal medyadan taraftarı karşısına alıyor. Saha içinde bir oynuyor, bir geziyor.
Ligin en fazla kırmızı kart gören takımıyız. Disiplinsizlik had safhadayken Ersun Hocanın gelişi takımdaki bazı oyuncularda olumlu etki yarattığı için bu konunun üstü kapanmaya başlamıştı. Fakat bu hafta Ersan’ın gördüğü kırmızı kart, yenilir yutulur cinsten değil; tam anlamıyla sorumsuzluktu.
Sezon başından itibaren yaşanan bu disiplinsizlikler ve sorumsuz davranışlar için başkan, yönetim ve teknik heyetin üstüne düşen sorumluluğu uygulaması, bu konularda çözüm bulması gerektiğini söyledik ama nafile… Siz yaşanan hiçbir şeye sesinizi çıkarmazsanız, oyuncu taraftarla atışmaya da devam eder, kendi başına hareket etmeye de devam eder, bu hafta olduğu gibi sorumsuzca takımı yalnız başına da bırakır.
Kaleci Boffin penaltıyı çıkarmış, skor üstünlüğünü yakalamışsın. Neredeyse mükemmele yakın savunma yapıyorsun. Rakip seni açamıyor. Derken orta sahada sarı kartın varken göz göre göre gördüğün ikinci sarı affedilemez.
Çok merak ediyorum, maçtan sonra ya da ertesi gün Ersan ile konuşan, Ersan’ı uyaran oldu mu? “Ya arkadaş sen bu ligin en tecrübeli oyuncularındansın. Ne maçlara çıktın. Kırmızı kart göreceğini bile bile bu hareketi neden yaptın?” diye soran oldu mu? Hiç sanmıyorum ama eğer olduysa Allah için Ersan’ın savunmasını bizlerle paylaşın. Ne dediğini hepimiz öğrenelim.
Gökdeniz son dakika kaçırdığı gol sonrasında takımı galibiyetten etmiş olmasına rağmen sosyal medya hesabından ufakta olsa açıklama yapıyor. Sevgili Ersan’dan çıt yok. Çünkü birçok oyuncu ne camiayı ciddiye alıyor ne de yaşanılanları umursuyor.
Oyun sistemi ya da oynanan oyunu eleştiremeyeceğimiz bir hafta oldu. Genç ve baskılı oynayan bir takıma karşı skor üstünlüğü varken ve bir kişi eksik kalmışken yapılacak çok fazla şey kalmıyor. Ama Ersun Hocanın değişiklikleri çok enteresandı. Takımı ileriye taşıyan sadece iki adamımız Fredy ve Amilton varken onları oyundan alması takımı iyice sahamıza hapsetti. Ayrıca orta sahada oynadığı sürece her hafta verimi yükselen Doğukan’ı tekrar kanatta değerlendirmek, onu kilitlemekten başka bir sonuca çıkmıyor.
Kalede Boffin devleşti. Takım savunmasını yönlendirişi, her pozisyonda rakibin hangi ayağını kullandığına kadar yön verişi harikaydı. Gökdeniz’in biraz durgun olması da hücum yönünden iyice zayıf kalmamıza neden oldu ama son dakikada kaçırdığı gol asla moralini bozmamalı. Oynadıkça daha iyi olacaksın. Kaçırdıkça daha çok pişeceksin ve denemekten asla vazgeçmeyeceksin. Daha bu kadar gençken şapkadan tavşan çıkardığın maçlara da şahit olduk. Bu yüzden asla moral bozmak yok.
Ersun Hocanın maçtan sonra söylediği “Aramıza katılacak arkadaşlarla daha iyi olacağız” açıklaması artık onun da transferi sabırsızlıkla istediğinin göstergesiydi. Transfer tahtamızın kapalı olduğu dedikoduları ise oldukça can sıkıcı…
Bu oyun, bu sezon bizi idare ediyor. İstediğimizi fazlasıyla alıyoruz ama sadece savunma yönüyle değil hücum yönüyle de daha iyi futbol oynamak istiyorsak mutlaka transfer şart. Ama transferden önce artık sorumluların harekete geçmesi, disiplinin profesyonel bir futbol takımında olması gerektiği gibi sağlanması gerekiyor. Sorumsuz davranışlara daha fazla müsaade edilmemelidir.