Şapkadan Çıkan Tavşan
Fahrettin Kayan yazdı…
Eksik çok…
Maç başı konsantrasyon, yine yok.
Sezonun çoğunda kenarda bekleyen oyuncular, sadece oturup beklemişler.
İlk yarı rakip forvetin Bahadır’ı hırpaladığı anlarda hakem ortalarda yok.
Kaleye gelen her isabetli şutu ağlarda gördük.
Şapkadan çıkan tavşan misali, her maç olmayacak iş bizi buldu. 2 füzeyle rakip golleri bulunca, ne olduğumuzu şaşırdık.
Ersun Hocanın da vurguladığı “Gençleri ve oynamayan oyuncuları daha çok kullanacağız” sözünden her hafta bir iki genç oyuncunun takıma dahil edileceği ve kadroya yavaş yavaş adapte edileceğini beklerken, eksiklerin maç gününe doğru artmasıyla beraber neredeyse tamamen rotasyonlu bir kadroyla sahaya çıkmak zorunda kaldık.
Ancak yine konsantrasyonumuzun zayıf kaldığı anlarda yediğimiz gol sonrası oyuna verdiğimiz reaksiyon, geç de olsa bizi oyunda tutmaya çalıştı.
İkinci yarı rakip bizim sahamıza bile geçmezken, kontradan 3. golü kalemizde görmek maalesef maçı kopardı.
Rakibin sert futbol oynadığını biliyorduk ve beklediğimiz gibi de oldu. Özellikle hücum hattı, bizi ilk yarı Bahadır’ın üstünden çok yıprattı. İkinci yarı Veysel’in stopere geçmesiyle bu sertliğe bir nebze de olsa cevap verdik ama yetmedi. İzlerken de yetmeyeceği çok net gözüküyordu.
Hedefsiz yaşamak, hayatın en zor sınavıdır. Bir amacın olmadığı sürece ne odaklanabiliyorsun ne hırslanabiliyorsun.
Önümüzdeki haftalarda zor fikstüre rağmen bu takım ihtiyacı olan puanı alır, sıkıntı yaşamaz ama olan bizim futbol keyfimize olur.
Son söz; gençleri kazanalım, kenardaki oyuncuları kazanalım ama biraz da bu oyuncularda kazanmanın isteğini hırsını görelim. Takım olarak hedefimiz olmasa da bu futbolcuların seneye takıma girebilmek için kendi hedefleri olmalı ve buna göre o sahaya çıkmalılar.